Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/13059 E. 2015/26837 K. 15.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/13059
KARAR NO : 2015/26837
KARAR TARİHİ : 15.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanıklar Cüneyt ve suça sürüklenen çocuk …’in,…. araba pazarında …. plaka sayılı aracını satmak için bekleyen katılanın yanına yaklaşarak, suça konu aracı 25.000,00 TL’ye alma hususunda anlaşmaları üzerine 04.02.2008 tarihinde sanıklar ….. ile …’nin aracın devrinin alınması konusunda…. ’da buluştuklarında katılana parayı denkleştiremediklerini söyleyerek altın bozduracaklarını ve parayı vereceklerini belirtip, 25.000,00 TL bedelli, keşidecisi …, kefili … olan senedi verdikleri, sanıkların bu sözleri doğrultusunda 04.02.2008 tarihinde ….3. Noterliği’nde yapılan araç satış sözleşmesi sonrasında aracın Cüneyt’e devredildiği, bu çerçevede altınların bozdurulup paranın verileceği…. köyüne hep birlikte gitmeleri sonrasında sanıkların katılana cenazelerinin olduğunu söyleyip, onu….’ya göndererek aracı 06.02.2008 tarihinde suça sürüklenen çocuğun annesi olan sanık …’a danışıklı bir şekilde devrettiklerinin iddia edildiği olayda; sanıkların alım ve satım sırasında parayı peşin vereceklerini belirtmelerine rağmen, sonrasında altınları bozduracaklarını söyleyerek inandırıcılıklarını artırmak amacıyla katılana senet vermeleri sonucunda, altınların bozdurulacağını söyledikleri gün cenazelerinin olduğunu belirterek katılanı….’ya gönderip, 04.02.2008 günü devralınan aracı 2 gün içerisinde (06.02.2008 tarihinde) sanık …’ın adına tescil ettirdikten sonra 19.02.2008 tarihinde de (yaklaşık 13 gün sonra) 3. kişi konumunda olan …. ye satmış olmaları ve paranın katılana ödenmemesi hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, sanıkların en başından itibaren fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, parasını ödeyemeyeceklerini bildikleri aracı alıp, kendi aralarında muvazaalı olarak yaptıkları devir işlemi sonucunda 3. kişiye devrini sağlamaları nedeniyle dolandırıcılık suçunun sübut bulduğu gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk ile sanıkların mahkûmiyetleri yerine yazılı şekilde beraatlarına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.