Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/13013 E. 2015/26320 K. 04.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/13013
KARAR NO : 2015/26320
KARAR TARİHİ : 04.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; Katılanın işlettiği bildirilen Prestij Oto Kiralama ünvanlı işyerine gelen ve kendisini Ankara’dan Sivas’a naklen tayini çıkmış öğretmen Lütfi Küçükilhan olarak tanıtan ve bu kimlik bilgilerine göre düzenlenmiş, üzerinde kendi fotoğrafı yapıştırılmış, sahte olduğu belirtilen 23773 belge no’lu “sürücü belgesini” ibraz ederek güven sağlayıp 26.07.2009 tarihli sözleşme ile 58 NN 608 plakalı otomobili kiralama bedelini peşin vererek dört günlüğüne kiralayarak teslim alan ve fakat kararlaştırılan tarihte iade etmediği ileri sürülen sanığın eyleminin sübutu halinde (sahte sürücü belgesi kullanıldığı iddia olunmakla) TCK’nın 158/1-d maddesinde tanımlanan “nitelikli dolandırıcılık” suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri tayin ve takdiri görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek “görevsizlik kararı” verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, hükmolunan cezalar yönünden CMK’nın 326. maddesi uyarınca kazanılmış hakların saklı tutulmasına, 04.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.