Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/12991 E. 2015/26768 K. 15.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12991
KARAR NO : 2015/26768
KARAR TARİHİ : 15.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında, suç tarihinin menfaatin son olarak temin edildiği 16/03/2010 tarihi olması gerekirken 03/03/2011 olarak yanlış gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir.
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın … Gazetesinde Belarus ülkesinde çalışacak işçi arandığına dair ilan verdiği, katılan … ile görüştüğü, katılan …’nin diğer katılanlara işçi arandığını söylemesi üzerine katılanların hep birlikte sanıkla kahvede buluştukları, sanığın …şirketinde taşeron olduğunu, saati 9 dolardan işçi alacaklarını söylediği, şartları kabul eden katılanların evrakları ve sanığın istediği adam başı 35 dolar parayı hazırlayıp tekrar sanıkla konsolosluğun önünde buluştukları, katılanların evrakları ve parayı sanığa verdiği, sanığın pasaportlarla birlikte konsolosluğa gidiyorum diyerek katılanların yanından ayrıldığı, bir süre sonra yanımıza geri dönüp evrakları verdiğini ve vizeyi Cuma günü alabileceklerini söylediği, daha sonra katılanların yanından ayrıldığı, iki gün sonra katılan …’e telefon açıp Rusya’da olduğunu evrakların hazırlandığını yarın bir gün bir arkadaşla birlikte Belarus’a geleceklerini söylediği, katılanların durumdan şüphelenip avukata gitmesiyle sanığın yalan söylediğinin ortaya çıktığı, evinde yapılan aramada katılanların pasaportunun ele geçirildiği olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Katılan …’nin ilanı görmesi üzerine, diğer katılanlara durumu anlatıp hepbirlikte sanıkla kahvehanede buluştukları ve sanığın işçi alımına ilişkin şartları kabul ettikleri, sonrasında evrak ve parayı hazırlayıp birlikte yeniden buluşarak sanığa teslim ettikleri, sanığın bir araya gelip işçi alımı hususunda katılanları kandırarak ve sonrasında hepsinden aynı anda paraları alması, bu şekilde tek bir hileli hareketle birden fazla kişiden menfaat temin etmiş olması karşısında, sanığın bütün katılanlar karşı 5237 sayılı TCK’nın 157/1, 43/2 delaletiyle 43/1 maddeleri gereğince zincirleme şekilde dolandırıcılık suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde her bir katılana karşı gerçek içtima kurallarının uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
Kabule göre de; sanık hakkında belirlenen gün para cezasının TCK’nın 52/2. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulama maddesinin gösterilmemesi
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.