YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12981
KARAR NO : 2015/26769
KARAR TARİHİ : 15.06.2015
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, iftira
HÜKÜM : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkumiyet, beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıklar … ve …’ın temyiz talebinde bulunmadığı, Cumhuriyet savcılarının temyiz talebinin tüm sanıklar hakkındaki resmi belgede sahtecilik suçuna ve sanık … hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan verilen beraat kararına yönelik olduğu anlaşıldığından, sanık … hakkında üzerine atılı tüm suçlardan verilen hükümler, sanık … hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması ve resmi belgede sahtecilik suçları ile sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükümler yönünden sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesinde;
1-Sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme ilişkin Cumhuriyet savcısının yaptığı temyiz talebine yönelik incelemede;
5271 sayılı CMK’nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12.maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından 5271 sayılı CMK’nın 264.maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran sanığın haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığı’na GÖNDERİLMESİNE,
2-Sanık … hakkında üzerine atılı tüm suçlardan verilen hükümler ile sanık … hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması ve sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen hükümlere yönelik incelemede;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;
Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-d bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir.
Söz konusu kurum yada kuruluşların konumunun suçun işlenmesinde kolaylık sağlayacağı düşüncesi, bu kurum ve kuruluşların bu suçta araç olarak kullanılmasının, ağırlaştırıcı neden olmasını gerektirmiştir.
Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için, bunların isminin kullanılması yeterli olmayıp maddi varlığının kullanılması gerekmektedir. Araç olarak kullanılma, bu kurum veya kuruluşlara ait yazı veya belgeleri amaç dışı olarak kullanmak şeklinde olabilir. Bu kurumlara ait kimlik belgesinin gösterilmesi, basılı evraklarının, kıyafetlerinin, taşıtlarının kullanılması mağdurda güven oluşumunu sağlayacaktır.
08.07.2007 tarihinde İstanbul ilinden çalınan… plakalı 2004 model Ford Transit marka aracın 15.06.2007 tarihinde … isimli kişiye … sayılı sahte plaka ve yine bu araca ait sahte ruhsat ve kimlik ile satılmaya çalışılması olayı ile ilgili emniyet görevlilerince yapılan araştırmalarda aracın gerçek sahibinin kimlik bilgileri ile Ankara ilinde aynı model ve marka iki adet aracın satışının yapıldığı, faili meçhul şahısların gazetelere satılık araç ilanı vererek çaldıkları Ford Transit marka araçları sahte evrak düzenleyerek satmaya çalıştıkları, … isimli kişinin sanıklarla görüşme yaptığı 0538 402 64 29 numaralı telefon ile 20.06.2007 tarihinde Akşam gazetesi seri ilanlar bölümünde aynı model ve markada başka bir aracın satış ilanının verildiğinin tespit edildiği, söz konusu telefon numarası 22.06.2007 günü emniyet görevlilerince aranarak telefonu açan şahıs ile müşteri görünümünde pazarlık yapıldığı, telefonda görüşülen şahsın Tekirdağ ilinde olduğunu, aracın değerinin 27.000,00 TL olduğunu beyan ettiği, aynı telefon ile Star gazetesi seri ilanlar bölümünde belirtilen 0536 872 03 54 numaralı telefonun arandığı, telefonla görüşülen şahsın Muratlı ilçesinde olduğunu, 25.000,00 TL para istediğini, 18.07.2007 günü Muratlı’da aracın satışı için buluşabileceğini söylediği 18.07.2007 günü polis ekiplerince söz konusu…numaralı telefonun aranarak Muratlı ilçesinde bulunulduğunun belirtildiği, sanığın … Öğretmen Evi Çay Bahçesinde beklenilmeye başlandığı, bir süre sonra ismini … olarak söyleyen 30 yaşlarında bir şahsın geldiği, şahıs ile birlikte … plaka sayılı beyaz renkli minibüsün yanına gidildiği, pazarlık esnasında … isimli şahsın aracın ruhsatının kendi adına olduğunu, ancak pazarlığı kayınpederinin yapabileceğini söylediği, … isimli şahsın kimliğini almak için eve kadar gideceğini söyleyerek görevlilerin yanından ayrıldığı, şahsın aracın bulunduğu istikamete yöneldiği sırada polis kimliği ibraz edilerek kısa süreli arbede sonucu etkisiz hale getirilerek yakalandığı, daha sonra … plaka sayılı aracın yanından geçen ve daha önce aracın karşı tarafından bekleyen… plakalı gri renkli Opel Astra araç içerisinde Malkara ilçesinde meydana gelen olayda kamera görüntüsü bulunan şahsın görülmesi üzerine o aracında durdurularak içerisindeki iki şahsın yakalandığı, yakalanan sanıkların üzerlerinde yapılan aramada sanık …’in üzerinde 1970 doğumlu … adına düzenlenmiş nüfus cüzdanı, yine … adına düzenlenmiş B sınıfı sürücü belgesi, … plakalı araç için düzenlenmiş 1 adet motorlu araç tescil belgesi, 1 adet motorlu araç trafik belgesi, 1 adet araç anahtarı, 1 adet ilişik kesme belgesi muayene izin belgesi, 1 adet mali sorumluluk trafik sigorta poliçesinin ele geçirildiği, …’da ise 1 adet … adına düzenlenmiş B sınıfı sürücü belgesinin ele geçirildiği, ele geçirilen belgeler üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde alınan ekspertiz raporuna göre … plaka sayılı araç için düzenlenmiş görünen trafik ve tescil belgelerinin ve plaka üzerindeki soğuk mühür izlerinin, … adına düzenlenmiş B sınıfı sürücü belgesinin, … adına düzenlenmiş B sınıfı sürücü belgesinin ve nüfus cüzdanının tamamen sahte olarak hazırlanıp düzenlendiğinin tespit edildiği; ayrıca sanıklardan …’in emniyetteki soruşturması sırasında kendisini 1952 doğumlu … olarak tanıttığı, gerçek … olan şikayetçi ile kendini bu şekilde tanıtan sanık …’in alınan parmak izlerinin karşılaştırılması sonucunda AFİS 10 parmak veri tabanında yapılan incelemede kimlik bilgilerinin farklı, parmak izlerinin aynı olduğunun tespit edildiği; sanıklar üzerinde yapılan aramada yakalanan … ve … adına düzenlenmiş nüfus cüzdanlarında yazılı kimlik bilgilerini taşıyan gerçek kişilerin olup olmadığının tespiti için yazılan müzekkerelere verilen cevaplarda, … isimli kişinin mevcut olduğu, … adına düzenlenmiş gözüken nüfus cüzdanındaki gerçek bir kişinin mevcut olmadığının iddia ve kabul edildiği olayda; Trafik Tescil Müdürlüğü’nün maddi varlığı sayılan sürücü belgesi ile araç plakasının kullanılmış olduğunun iddia edilmesi karşısında, sanıkların eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesinde öngörülen “kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilip görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı ve sanık …’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi uyarınca sanık … hakkında dolandırıcılık ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçları yönünden ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 15/06/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.