Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/12977 E. 2015/26188 K. 03.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12977
KARAR NO : 2015/26188
KARAR TARİHİ : 03.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Katılan vekilinin mahkemece verilen hükme yönelik yaptığı temyiz incelemesinde;
Katılan vekilinin 20/04/2011 tarihinde usulünce tefhim edilen 20/04/2011 tarihli mahkumiyet hükmüne yönelik, yasal süresi geçtikten sonra 11/05/2011 havale tarihli dilekçesi ile vaki temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanığın mahkemece verilen hükme yönelik yaptığı temyiz incelemesinde;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkâr etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın, katılanın şirketindeki tüm hisselerini 02.09.2010 tarihinde katılana devretmesi nedeniyle,sözkonusu şirket ile ilgisi bulunmadığı ve şirketteki yetkisi son bulduğu halde, 06.09.2010 tarihinde bankaya elinde kalan geçersiz vekaletnameyi ibraz ederek katılanın şirketi adına 30.000 TL tutarında kredi aldığı ve bu parayı şirkete teslim etmeyip kendisinin uhdesinde bıraktığının iddia edilen olayda; söz konusu eylemin sübut bulması durumunda TCK’nın 158/1-j maddesinde yer alan nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri tartışıp değerlendirme görevinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.