Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/12965 E. 2015/26080 K. 02.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12965
KARAR NO : 2015/26080
KARAR TARİHİ : 02.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında suç tarihi 31.12.2009 olması gerekirken, 11.12.2009 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanık … Kardeşler ile katılan … arasında 09.03.2009 tarihinde acentelik sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme uyarınca sanık … Kardeşler’in sigortalılar ile katılan şirket adına sigorta sözleşmeleri yaptığı, poliçeler düzenlediği, poliçe primlerini peşin veya taksit yolu ile tahsil ettiği, bu paralardan kendi komisyonu ile vergileri mahsup edip geriye kalanı katılan şirket hesabına yatırması gerekirken yatırmadığı, sanığın bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık ve katılan beyanları ile tüm dosya kapsamına göre atılı suçun sanık tarafından işlendiği anlaşılmakla hakkında verilen mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünü birden fazla ihlal ederek, değişik zamanlarda birden fazla kez menfaat temin etmiş olması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi hususu aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’un 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla ”60 gün”, ”50 gün” ve ”2.000 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla ”5 gün”, ”4 gün”, ”160 TL” adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.