Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/12895 E. 2014/1947 K. 05.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12895
KARAR NO : 2014/1947
KARAR TARİHİ : 05.02.2014

Tebliğname No : 9 – 2011/219223
MAHKEMESİ : Bolvadin Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/12/2010
NUMARASI : 2010/111 (E) ve 2010/348 (K)
SUÇ : Mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Suça sürüklenen çocuğun, katılana ait …..plaka sayılı aracın arka camını taş atarak kırmaktan ibaret eyleminin mala zarar verme suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak,
Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan ve fiili işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın, TCK’nın 50. maddesinin 3. fıkrası gereğince, aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.