Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/12797 E. 2015/26288 K. 04.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12797
KARAR NO : 2015/26288
KARAR TARİHİ : 04.06.2015

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için, eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir.
Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak yada bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.
Sanık …’ın, hastanede eşi olan tanık …’ı göz muayene ettirdikten sonra diğer sanık …’ün işlettiği Çakıl Optik’e giderek eşi adına numaralı gözlük almadığı halde reçete arkasına kendisi ve eşinin de imzası atılmadan başka birinin gözlük aldığına dair imza atmak suretiyle reçeteyi kullandığı ve sanık …’ın reçete bedeli karşılığı güneş gözlüğü almak suretiyle atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda;
Sanık …’ın eşi olan … ile hastaneye giderek hem kendisinin hem de eşinin göz muayenesini yaptırdığı aldığı reçeteleri, sanık …’un işlettiği Çakıl Optiğe göstererek gözlük aldığı, reçete arkasının ise sanık … veya … tarafından imzalanmadığı ancak gözlüğü almaya giden sanık …’in baldızı tanık Döndü Dündar tarafından alındığının tespit edildiği ayrıca sanık …’in aynı tarihte numaralı gözlük yerine güneş gözlüğü satın aldığına dair her türlü şüpheden uzak yeterli ve inandırıcı delil elde edilemediğinden bahisle mahkemece sanıkların beraatlerine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 04.06.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.