Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/12783 E. 2015/26121 K. 02.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12783
KARAR NO : 2015/26121
KARAR TARİHİ : 02.06.2015

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi,kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır.Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
5237 sayılı TCK’nın 158/1-j bendinde,dolandırıcılık suçunun,Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla, işlenmesi ,nitelikli hal olarak kabul edilmiştir.Bu suçun oluşabilmesi için,Kredi elde eden kişinin banka veya diğer kredi kurumu görevlilerini hile ile aldatmış olması gerekir.Krediyi alan kişinin aldatıcı herhangi bir eylemi olmaksızın,sırf banka elemanlarının kendi görevlerini layıkıyla yerine getirmemeleri yüzünden bir kredi açılmışsa,dolandırıcılıktan bahsedilemez, şartları varsa bankacılık suçundan bahsedilebilir.
Bu suçun mağdurları banka ve diğer kredi kurumlarıdır.5411 sayılı “Bankacılık Kanununun 3. maddesinde banka,48. maddesinde ise kredinin tanımı yapılmıştır.Tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlama suçun konusudur.Kredinin tahsis edilmesinin gerekli olup olmadığı,kredi verecek kuruluşun mevzuatında öngörülen düzenlemeler çerçevesinde belirlenir. Fiil, sahte kıymet takdiri raporları veya gerçeğe aykırı belgeler,bilançolar düzenleyerek hileli davranışıyla bunları aldatmaktadır.
Kredi kurumu banka olmamasına karşın faiz karşılığında olsun veya olmasın, kanunen borç vermeye yetkili kılınan kurumlar anlaşılır.Bu itibarla böyle bir yetkiye sahip olmayan bir kişi veya kuruluşa karşı bu fiilin işlenmesi hâlinde koşulları varsa,basit dolandırıcılık suçu söz konusu olacaktır.
Somut olayda; sanık …’nın Tekirdağ ili Çorlu ilçesinde bulunan Mitsubishi yetkili satıcısı… Motorlu Araçlar San. ve Tic. Ltd. Şti. ne ait firmaya telefon ile kredi kullanmak suretiyle araç almak için başvuruda bulunduğu,….200 tipi aracı satın alma konusunda anlaştıkları, kredi ile ilgili bütün işlemlerin yetkili firma tarafından halledilebileceğinin sanığa söylendiği sadece çiftçilik belgesi istenildiği, bu belgeyi de firmaya gönderdiği, araç bedelinin 34.361,60 TL olduğu, bir süre sonra firma yetkililerinin sanığı arayarak kredinin onaylandığının söylenilmesi üzerine sanığın Tekirdağ Yapı Kredi Bankası… Şubesine giderek babasının kefilliği eşliğinde gerekli evrakları imzalamış olduğu, kredinin bireysel taşıt kredi olması nedeniyle araç bedelinin %80’inin kredilendirildiği, Köşkdere firmasınca taşıt kredisi kullanımı için Yapı Kredi Bankası… Şubesine faks yolu ile gönderilen faturada ise bedelin 47.045,94 TL olarak yazılmış olduğu, bu suretle sanığın fazla kredi kullanarak bankaya yönelik dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilmiş ise de, suça konu faturanın düzenlenmesi ve bankaya ibrazı ile sanığın ilgisinin saptanamadığı, bu yöndeki işlemlerin firma tarafından halledilmiş olduğu, suça konu sahte faturanın fotokopi olup aslının ele geçirilmemiş olması dolayısıyla belgenin aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının belirlenemediği, sanığın bankayı dolandırma kastının bulunmadığı, özel belgede sahtecilik suçunun ise yasal unsurları oluşmadığından her iki suç yönünden sanığın beraatına dairdair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 02.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.