Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/12777 E. 2015/26116 K. 02.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12777
KARAR NO : 2015/26116
KARAR TARİHİ : 02.06.2015

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi,kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır.Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-e bendinde belirtilen,Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi,nitelikli hal kabul edilmiştir.Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı,o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir.Bu nitelikli halin oluşması için,eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir.
Zarar vermek,kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak yada bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir.Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir.Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır.Dolandırıcılık suçunun Kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.
Somut olayda; Konya Valiliği Deftardarlık makamına hitaben gönderilen isimsiz ve imzasız şikayet dilekçesiyle sanık …’nın işletmiş olduğu… Eczanesinde reçetelerde tahrifat yapılarak fazla ilaç gösterildiği, hastaya yalnızca bir adet verip kalanını başka şahıslara piyasa fiyatının 1/3 fiyatına satıldığı, reçetelere ikinci ve üçüncü kez basılan kaşe ve imzaların sahte olduğu şeklindeki ihbar üzerine denetmenlerce yapılan inceleme sonucu düzenlenen 23/02/2006 tarih 2006/5 sayılı raporda; sanığa toplam 1077,48 TL fazla ödeme yapıldığının belirtildiği, sanığın aynı suç işleme kararının icrası kapsamında birden fazla resmi belgede sahtecilik ve kamu kurumu zararına dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia edilen olayda,23/02/2006 tarihli raporda 11 adet reçete üzerinde miktarlar ve ibarelerde tahrifat yapıldığının tespit edildiği, yürütülen soruşturma sırasında aynı reçetelerde Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğüne yapılan inceleme sonucu raporla belirtilen tahrifat ve eklemelerinin yapıldığının belirlendiği, üzerlerinde tahrifat ve ekleme yapıldığı belirtilen reçeteleri düzenleyen doktor olan tanıkların eklemelerin kendilerine ait olmadığını beyan ettikleri,… Eczanesi sahibi olan sanık … savunmalarında; suçlamaları kabul etmeyerek soruşturma kapsamında 1,5 yıllık zaman dilimi içerisindeki reçetelerden, 10.000 civarında reçete üzerinde inceleme yapıldığını, kendisinin böyle bir eyleme tenezzül etmediğini, düzeltme yapıldığı belirtilen 11 adet reçetedeki ilaçların ilgililer tarafından alındığını düşündüğünü kendilerinin reçete üzerindeki imza ve mührün tam olduğunu görmeleri üzerine ilaçları vermiş olabileceklerini belirttiği, …. Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 02.06.2009 tarihli raporunda ise; söz konusu değişikliklerin yapıldığı bölümlerde parafların bulunduğu bu itibarla yapılan değişikliklerin belgenin ilk tanzimi sırasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi maksadıyla mı yoksa tahrifat maksadıyla mı yapıldığı hususunda sonuç beyanında bulunmanın mümkün olmadığının belirtildiği, tetkik konusu reçeteler üzerinde eklenmiş olduğu belirtilen ibareler (yazı ve rakamlar) ile sanığın, reçeteyi düzenleyen doktorların, reçete sahiplerinin ve eczane çalışanların mukayese yazıları üzerinde yapılan karşılaştırmada yapılan tahrifatların sınırlı sayıda harf ve rakam içermesi nedeniyle mukayese imzaları alınan kişiler tarafından yapılıp yapılmadığı hususunda bir kanaate ulaşılamadığı, reçeteler üzerinde yapılan tahrifatların sanık … tarafından gerçekleştirildiğinin tespit edilemediği, bu itibarla, kesin bir kanaat vermekten uzak kanıtlara dayanılarak, sanığın mahkumiyetine karar verilemeyeceğinden sanık …’nın atılı eylemleri işlediğine dair mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil elde edilmediğinden beraatına dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 02.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.