YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12626
KARAR NO : 2013/12869
KARAR TARİHİ : 10.09.2013
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, hırsızlık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan verilen hükmün temyiz incelenmesinde;
Suç tarihi itibariyle 12 yaşını doldurmuş olup 15 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuğa yüklenen hırsızlık suçunun gerektirdiği cezasının miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 66/2. maddelerine göre hesaplanan dört yıllık asli dava zamanaşımının; mahkumiyet hükmünün verildiği 13.11.2008 tarihinden, temyiz inceleme gününe kadar gerçekleştiği anlaşılmakla; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
2-Suça sürüklenen çocuk hakkında Mala zarar verme suçu yönünden verilen hükmün temyiz incelenmesinde;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan
kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçunu işlediği gerekçesiyle, 06.12.2006 tarih 2006/272 esas, 2006/200 karar sayılı kararla mahkumiyetine hükmedildiği ve 5395 sayılı Kanunun 23/2-d maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, aynı Kanunun 23/3. maddesi gereğince 5 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine hükmedildiği, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkûm olması sonucu, duruşma açılmadan ek karar ile evrak üzerinde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.