Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/12517 E. 2015/26228 K. 03.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12517
KARAR NO : 2015/26228
KARAR TARİHİ : 03.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Düşme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
O yer Cumhuriyet savcısının temyizinin sanıklar … ve … hakkında güveni kötüye kullanma suçundan kurulan düşme kararına ilişikin olması nedeniyle, bu konuyla sınırlı olarak yapılan incelemede;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hırsızlık suçunda ise, menkul bir malın sahibinin rızası dışında alınması, mal üzerinde sahibinin zilyetliğine son verilmesi, mağdurun suç konusu eşya üzerindeki zilyetlikten doğan tasarruf haklarını kullanmasının olanaksız hale gelmesi söz konusudur.
Sanıkların, mağdurun garson olarak çalıştığı Adnan Kahveci parkına gelerek, aileleri ile görüşmek amacıyla mağdurdan cep telefonunu istedikleri, mağdurun sanık …’a cep telefonunu verip diğer müşterilerle ilgilendiği esnada sanıkların cep telefonu ile birlikte parktan uzaklaştıkları ve birlikte temyiz dışı sanık …’in iş yerine giderek telefonu sattıkları, bu suretle sanıkların güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
Mağdur tarafından, geçici süre kullanılıp iade edilmek üzere sanıklara teslim edilen telefonun zilyetliğin devrinin söz konusu olmaması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 12/06/2012 tarih ve 2011/15-440 Esas ve 2012/229 Karar sayılı kararı gereğince; eylemin 5237 sayılı TCK’nın 141/1 maddesinde belirtilen hırsızlık suçunu oluşturacağı ve yargılamaya devamla sanıklar hakkında hırsızlık suçunun oluşup oluşmadığına yönelik karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, suç vasfında yanılgıya düşülerek eylemin güveni kötüye kullanmak suçunu oluşturduğuna yönelik kabul ile şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.