Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/123 E. 2014/14119 K. 08.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/123
KARAR NO : 2014/14119
KARAR TARİHİ : 08.09.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/338231
MAHKEMESİ : Malatya 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/06/2010
NUMARASI : 2009/814 (E) ve 2010/375 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Şikayetçinin eşinin iki yıl önce vefat ettiği, tekrar evlenmek istediğini söyleyince tanıdığı olan sanığın Hatay ilinde bir bayanın olduğunu, kendisiyle evlenebileceğini söylediği, şikayetçinin kabul etmesi üzerine birlikte Hatay iline gittikleri, burada şikayetçinin sanık vasıtasıyla açık kimlik ve adres bilgilerine ulaşılamayan N.. K.. isimli bir bayanla tanıştığı, sanığın şikayetçiden bayanın ailesine vermek üzere 2.600 TL para istediği, şikayetçinin parayı sanığa verdiği, sonra bayanı da alarak birlikte Malatya iline geldikleri, burada sanığın N.. K..’ya 4 adet altın bilezik, iki adet yüzük, bir çift altın yüzük aldığı, aynı gün şikayetçinin kızının evine gittikleri, burada iki gün kaldıkları, iki günün sonunda sabah kalktıklarında Necla isimli bayanın cep telefonu ile sanık ve Antep’ten gelen kimliği tespit edilemeyen Hasan isimli erkek bir şahısla irtibata geçip kaçtığı iddia edilen olayda; sanığın şikayetçinin evlenmek istediği şahısları tanımadığını, şikayetçinin isteği üzerine kız istemeye gittiğini ve bayanı alıp Sürgü kasabasına getirdikten sonra şikayetçiden ayrıldığını savunması, şikayetçinin beyanında sanıktan evlenmek için kendisine bayan bulmasını istediğini, sanığın gösterdiği Necla isimli bayanın evlenmeyi kabul ettiği ve yakınlarının para istemesi üzerine parayı bayanın yakınlarına vermesi için sanığa verdiğini, eve getirdiği bayanın iki gün sonra sanık ve açık kimliğini bilmediği Hasan isimli 0538 ….. numaralı telefonu kullanan şahısla irtibata geçerek kaçtığını beyan etmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti için, sanığa ait GSM hattı ile 0538….. numaralı hattın HTS kayıtlarının getirtilerek olayın öncesinde ve sonrasında sanık ile adı geçen Hasan ve Necla isimli şahıslar arasında irtibat bulunup bulunmadığının araştırılması ve sanık ile katılanın Necla isimli kişinin evine gidip görüşmeleri karşısında, bu yerden Necla’nın tespitiyle dinlenmesinin sağlanması ve katılanın “Necla ile 2 gün birlikte kaldık” beyanı karşısında, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
TCK’nın 53.maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/09/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.