Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/12171 E. 2015/26664 K. 11.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12171
KARAR NO : 2015/26664
KARAR TARİHİ : 11.06.2015

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık; resmi belgede sahetcilik
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Ticarî faaliyeti meslek olarak icra eden kişilerin, güvenilirliğini sağlamak amacıyla, bu suçun, tacir (kişisel olarak ticaretle uğraşan kimseler) veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticarî faaliyetleri sırasında işlenmesi, TCK’nın 158/1-h bendinde nitelikli hâl kabul edilmiştir. Bu kavramlar Türk Ticaret Kanunun ilgili hükümlerine göre belirlenecektir.
Türk Ticaret Kanunun Madde 14 de, tacir;
“(1) Kişisel durumları ya da yaptığı işlerin niteliği nedeniyle yahut meslek ve görevleri dolayısıyla, kanundan veya bir yargı kararından … bir yasağa aykırı bir şekilde ya da başka bir kişinin veya resmî bir makamın iznine gerek olmasına rağmen izin veya onay almadan bir ticari işletmeyi işleten kişi de tacir sayılır. “denilmektedir.
Ticaret şirketleri, aynı yasanın Madde 124 de
”(1)Ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden ibarettir.
(2) Bu Kanunda, kollektif ile komandit şirket şahıs; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket sermaye şirketi sayılır” şeklinde tanımlanmıştır.
Kooperatif yöneticilerinin, kooperatifin faaliyeti kapsamında, dolandırıcılık suçunu işlemeleri de nitelikli hâl, kabul edilmiştir. Üye sayısı dolmasına rağmen, üyeliğe kabulün devamından bahsederek üye kayıt edilmiş gibi kişinin parasının alınması bu suç tipine örnek gösterilebilir. Kooperatif yöneticilerinin kimler olduğu 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 55 ve devamı maddelerinde tanımlanmıştır. Madde 55 – Yönetim Kurulu, kanun ve anasözleşme hükümleri içinde kooperatifin faaliyetini yöneten ve onu temsil eden icra organıdır. Yönetim Kurulu en az üç üyeden kurulur. Bunların ve yedeklerinin kooperatif ortağı olmaları şarttır. Yönetim Kurulu üyeliğine seçilen tüzel kişiler, temsilcilerinin isimlerini kooperatife bildirir.
Bu suçun oluşabilmesi için, Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin dolandırıcılık suçunu ticari faaliyetleri sırasında işlemiş olmaları gerekir. Keza, kooperatif yöneticilerinin bu nitelikli halden cezalandırılabilmeleri için suçun kooperatifin faaliyeti kapsamında, işlenmesi gereklidir. Bu suçun faili tacir veya şirket yöneticisi ya da şirket adına hareket eden kişi ya da kooperatif yöneticisi olabilir.
T.C. Altındağ Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü tarafından ihale edilen “Altındağ Belediyesi Konferans Salonu ve Muhtarlık Binası İnşaatı Yapım” işini, 20/03/2007 tarihli “Yapım İşlerine Ait Sözleşme” şartları çerçevesinde yüklenen “Net Yapı+Bayındırlar İnşaat Adi Ortaklığının” taraflarından biri olan Bitlis Vergi Dairesi mükellefi Bayındırlar…Ltd. ticari ünvanlı şirketin temsile yetkilisi olan sanık …’un, diğer ortak Net Yapı…Ltd ünvanlı (yetkilisi katılan …) şirketin Ankara 21. Noterliğince düzenlenen 02/02/2007 tarih ve 5611 yevmiye no’lu vekaletnamesiyle “vekil” olan sanık … ve Ankara 34. Noterliği imzaya yetkili memuru-sanık … ile fikir-eylem birliği içinde hareket ederek (02.02.2007 tarihli vekaletname kapsamında verilmiş yetkiler aşılarak) Ankara 34. Noterliğinde 20/03/2007 tarih ve 8193 yevmiye no’lu (sanık …’a “Adi Ortaklığı” temsil-ilzam yetkisi de veren) “Adi Şirket Ortaklık Sözleşmesini” imzalamalarını müteakip; Adi Ortaklığın iş ve işlemleri çerçevesinde, üçüncü kişilere-taşeronlara gerçeği yansıtmayan (borçlandırıcı) bonolar düzenlemek, Belediye’den hakedilen alacaklar için temlik işlemleri yapmak gibi hileli tasarruflarla haksız yarar sağlamaları eylemlerinin “nitelikli dolandırıcılık”; “resmi belgede sahtecilik” suçlarını oluşturduğu iddia edilen somut olayda;
Şikayetçi Net…Ltd yetkilisi …’in 17/06/2010 tarihli duruşmadaki beyanı ile aşamalardaki anlatımlarında genel olarak; 20/03/2007 tarihli Adi Ortaklık Sözleşmesi çerçevesinde kurulan hukuki ilişki içerisinde sınırlı vekaletname yetkisinin genişletilmek ve bu yetkilerin ortaklık aleyhine sonuçlar oluşturacak şekilde kullanıldığını ileri sürmesi karşısında; tarafları ilgilendiren hukuk-icra dosyalarının incelenmesi, ayrıntılı özetlerinin tutanağa geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren bilgi-belgelerin onaylı örneklerinin alınması, özellikle dosyada bulunan bonoların Adi Ortaklık Sözleşmesi uygulama şartları dışına çıkılarak düzenlenip düzenlenmediğinin, iddialarda dile getirildiği gibi Adi Ortaklığın “…kısıtlı yetkiler içerdiği bildirilen vekaletname müşteridat gösterilerek sanık …’a, sınırsız ve üçüncü kişiler nezdinde itibar edilecek yetkiler verilerek…” ihale işinin icrası döneminde borçlandırılıp borçlandırılmadığının uzman bilirkişi kurulundan alınacak bir raporla ortaya konulması, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde hükümler kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan Net Ltd. vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. Maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.