Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/12003 E. 2015/26404 K. 08.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12003
KARAR NO : 2015/26404
KARAR TARİHİ : 08.06.2015

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat, düşme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıklar hakkında talep edilen ceza miktarına nazaran, katılan vekilinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
5237 sayılı TCK’nın 158/1-j bendinde, dolandırıcılık suçunun, Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla, işlenmesi, nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Bu suçun oluşabilmesi için, Kredi elde eden kişinin banka veya diğer kredi kurumu görevlilerini hile ile aldatmış olması gerekir. Krediyi alan kişinin aldatıcı herhangi bir eylemi olmaksızın, sırf banka elemanlarının kendi görevlerini layıkıyla yerine getirmemeleri yüzünden bir kredi açılmışsa,dolandırıcılıktan bahsedilemez, şartları varsa bankacılık suçundan bahsedilebilir. Bu suçun mağdurları banka ve diğer kredi kurumlarıdır. 5411 sayılı “Bankacılık Kanunu’nun 3. maddesinde banka, 48. maddesinde ise kredinin tanımı yapılmıştır. Tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlama suçun konusudur. Kredinin tahsis edilmesinin gerekli olup olmadığı, kredi verecek kuruluşun mevzuatında öngörülen düzenlemeler çerçevesinde belirlenir. Fiil, sahte kıymet takdiri raporları veya gerçeğe aykırı belgeler,bilançolar düzenleyerek hileli davranışıyla bunları aldatmaktadır. Kredi kurumu banka olmamasına karşın faiz karşılığında olsun veya olmasın, kanunen borç vermeye yetkili kılınan kurumlar anlaşılır. Bu itibarla böyle bir yetkiye sahip olmayan bir kişi veya kuruluşa karşı bu fiilin işlenmesi hâlinde koşulları varsa, basit dolandırıcılık suçu söz konusu olacaktır.
Sanıklar … ve …’in yetkilisi oldukları … İnşaat Şirketi ile katılan şirketin finansal kiralama konusunda görüşmeler yapılıp anlaşmaya vardıkları, sanıkların malları … Şirketi’nden kiralayacaklarını kredi kurumu olan katılan şirkete bildirdikleri ve …Şirketi’nden 30/03/2006 tarihli 1.262.500 TL bedelli proforma fatura getirdikleri, bu faturaya istinaden, katılan şirketle sanıkların şirketi arasında 13/04/2006 tarihinde noterde sözleşme imzaladıkları, sanıkların, … Şirketi’nden mal kiralamaktan vazgeçtiklerini, … Beton Şirketi ile görüştüklerini katılan şirkete bildirerek, … Beton Şirketi’ne ait 14/04/2006 tarihli proforma faturayı katılan şirkete sundukları, bu değişiklik nedeniyle, katılan şirketle sanıkların şirketi arasında 17/04/2006 tarihinde noterde ek finansal kiralama sözleşmesi düzenledikleri, bu sözleşmelerin öncesinde, sanıklardan …’in …’nın … ilçesindeki 548.778 TL değer biçilen dairesine ipotek tahsis işlemi yapıldığı, ayrıca katılan şirketin isteği üzerine de, sanık …’in, keşidecisinin … İnşaat Şirketi olduğu, 248.000 TL bedelli, arkasında kendisinin ve … Şirketi’nin cirosu bulunan çeki katılan şirkete faksladığı, katılan Şirketin bu çeki alıp, geriye kalan 1.014.500 TL parayı da, … Şirketi’ne ödediği, … Şirketinin de malları …Şirketi yetkilisi olan sanıklara teslim ettiği, bu şekilde sözleşmenin tamamlanmasından sonra, … Şirketi yetkilisi sanıkların bir iki ödeme yaptıktan sonra ödemeleri aksatmaya başlattıkları, yapılan incelemede, sanıklar hakkında birçok icra takibi başlatıldığını ve … Şirketi’nin iflasın ertelenmesi ile ilgili dava açtığını öğrendikleri, ayrıca söz konusu çekin ikiz ve sahte bir çek olduğunun belirlendiği, yapılan incelemede, … Şirketi’nden getirilen proforma faturalar ile … şirketi’nde getirilen faturalardaki yazıların aynı elin ürünü olduğunun belirlendiği, tapu kayıtlarında yapılan incelemede ise, ipotek olarak gösterilen taşınmaz hakkında yıkım kararı bulunduğu ve bunun katılan şirkete söylenmediğinin tespit edildiği, ayrıca … Şirketi yetkilileri olan diğer sanıklar … ve …’ın, gerçekte …Şirketi’ne mal teslim etmedikleri halde sahte fatura tanzim ettikleri, böylece sanıkların eylem ve fikir birliği içerisinde hareket etmek suretiyle sahte çek ve sahte faturalar kullanarak ve hakkında yıkım kararı bulunan taşınmazı teminat olarak göstererek katılan şirketten kredi alıp ödememek suretiyle resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda,
1-Sanık … hakkında verilen düşme kararına yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın, hükümden önce 15/10/2009 tarihinde öldüğü dikkate alınarak bu nedenle verilen düşme kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanıklar …, … ve…hakkında verilen beraat kararlarına yönelik temyiz incelemesinde;
Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından; sanık … Şirketi yetkilisi … ve temyiz dışı sanık … ile daha önce … Şirketi arasında yapılan kiralama sözleşmesinden cayılarak, bu sefer … Beton Şirketi yetkilisi olan sanıklar … ve… ile sözleşme yapıldığı, yapılan bilirkişi incelemesinde söz konusu faturaların aynı kişinin ürünü olduğunu belirlendiği ve… Şirketi’nin, gerçekte … Şirketi yetkililerine bir mal teslimi yapmadığı halde yapmış gibi fatura tanzim edildiği iddia edilmekle, …Şirketi ile… ve…Şirketleri arasında yapılan sözleşmeye esas belgelerin, ilgili şirketlerin bu sözleşmeyle bağlantılı ticari defterlerinin ve muhasebe kayıtlarının tamamının getirtilmesi, buna göre, söz konusu faturaların gerçek olup olmadığının araştırılması, faturalardaki imzaların ilgili şirket yetkililerine ait olmadığı iddia edilmekle, söz konusu faturalar ile faturalara esas işlemlerin karşılaştırılması ve … Şirketi ile diğer şirketler arasında gerçek bir sözleşme yapılıp yapılmadığı, mal teslim edilip edilmediği, katılan şirketten kredi almak için hayali faturalar üretilip üretilmediğinin belirlenmesi, ilgili faturaların aslının bulunmadığı belirtilmiş ise de, söz konusu faturaların birden fazla nüsha düzenlenmesi gerektiği ve bu nüshaların da ilgili şirket kayıtlarında olması gerektiği dikkate alınarak, belge asıllarının araştırılması, faturada isimleri geçen şirket yetkilileri ile sanıkların yazı ve imza örneklerinin usulüne uygun olarak alınarak, mukayeseye elverişli belge asıllarıyla birlikte kriminale gönderilerek, söz konusu faturalardaki yazılar ile imzanın kime ait olduğunun kesin olarak belirlenmesi, temyiz dışı sanık …, yaptığı yazılı savunmada, suça konu 248.000 TL bedelli çeki keşideci olan … Şirketi yetkilisinin kendisine verdiğini, bu şekilde çeki katılan şirkete faks çektiklerini belirttiği, daha sonra yapılan incelemede de, söz konusu çekin ikiz bir çek olduğu, gerçeğini başka yerde kullanıldığının belirlendiği iddia edilmekle ve … Şirketi’nin, 18/04/2006 tarihli borç ve alacak dekontu ile 14/04/2006 tarihli proforma tutarının 248.000 TL’sinin sözleşmenin peşinatı olarak … Şirketi’ne ödediğini belgelediği, bundan sonra katılan şirket tarafından … Şirketi’ne para gönderildiği belirtilmekle, söz konusu çekin aslının nerede olduğunun araştırılması, çekin keşidecisinin dinlenerek çekin kim tarafından hangi tarihte sahte olarak doldurulduğunun ve çek altındaki imzanın kime ait olduğu ile… Şirketi yetkilileri ile olan irtibatının ve çekin kendisi tarafından tanzim edilerek bu şirket yetkililerine verilip verilmediğinin sorulması, söz konusu sahte çek ile ilgili yapılan başka bir soruşturma bulunuyor ise bu dosya ile birleştirilmesinin sağlanması, mümkün olmaması halinde, ilgili belgelerin onaylı suretinin bu dosya içeresine konulması, sanıkların ve keşideci şirket yetkililerinin yazı ve imza örneklerinin usulüne uygun olarak alınarak, mukayeseye elverişli belge asıllarıyla birlikte kriminale gönderilerek, söz konusu çekteki yazılar ile imzanın kime ait olduğunun kesin olarak belirlenmesi, sanıklara atılı resmi belgede sahtecilik suçuna konu teşkil eden çekin aslının dosyaya getirtilerek, yapılan sahtecilikte aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, söz konusu çekin ve fatura asıllarının mahkeme heyeti tarafından incelenip özelliklerinin zapta geçirilmesi, bu şekilde, sahtecilikte aldatma kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespiti, Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/03/1998 tarih ve 6/ 8-69 E. K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı dikkate alınarak ilgili kredi evrakının tamamının katılan şirketten getirtilip dosya içerisine konularak, söz konusu çekin, kredi sözleşmesinden önce mi sonra mı sanıklardan alındığının belirlenmesi, ilgili tapu kayıtlarının getirtilerek, söz konusu kredi sözleşmesine teminat olarak gösterilen taşınmazdaki “yıkılma şerhi”nin hangi tarihte kim tarafından konulduğu, söz konusu şerhin, herkes tarafından görülmesinin mümkün olup olmadığı, bu şekilde şerh konulmasının, taşınmazın, krediye teminat olarak verilmesine bir engel teşkil edip etmediğinin araştırılması, ilgili belgelerin dosyaya konulması,…şirketi yetkilisi olan sanıkların, … şirketi yetkilisi olan sanıklara finansal kiralama sözleşmesi ile mal teslim ettikten sonra, malların geri verilmemesi sonrasında, … şirketi yetkililerinin, diğer sanıklar hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma eylemi nedeniyle şikayetçi olup olmadıklarının araştırılması, böyle bir şikayet varsa ilgili soruşturma veya kovuşturma dosyasının getirtilerek incelenmesi, onaylı suretinin dosyaya konulması, sanık …Şirketi yetkilileri ile sanık … Beton Şirketi yetkilileri arasında, daha önce başka bir ticari iş yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, taraflar arasında devam eden hukuk davası dosyalarının getirtilip incelenerek onaylı suretinin bu dosya içine konulması, katılan şirket yetkililerinin ve kredi sağlayan personelin duruşmaya çağrılarak ifadelerinin alınması, ilgili belgelerin akıbeti ve ne şekilde kredi verildiğinin ayrıntılı olarak belirlenmesi, kiralanan malların, … Şirketi’ne teslim edilip edilmediğinin, kredi verilmeden önce yaraştırılıp araştırılmadığının sorulması, …Şirketi hakkında, sözleşmenin yapılmasından önce ve sonra devam eden icra takibi dosyalarının bulunup bulunmadığının araştırılması, katılan şirket tarafından yapılan icra takiplerine dair dosyaların getirtilip incelenerek onaylı suretlerinin bu dosyaya konulması, … Şirketi tarafından, katılan şirkete hangi tarihte ne kadar ödeme yapıldığı, diğer ödemelerin neden yapılmadığı hususunun araştırılması, bütün delillerin toplanmasından sonra içinde serbest muhasebeci, bankacı ve mali müşavirin bulunduğu bilirkişi kuruluna dosyanın tevdii edilerek, dosya içindeki belgelere göre … Şirketi,… Şirketi, … Beton Şirketi ve katılan şirket arasındaki bağlantıların tespit edilmesi, ilgili faturaların incelenerek gerçek olup olmadığının belirlenmesi, … Beton Şirketi’nin, gerçekte … Şirketi’ne mal teslim edip etmediğinin ortaya konması, mal teslim edilmiş ise, halihazırda bu malların nerede olduğu, bu malların seri numaraları ve özelliklerinin ne olduğunun belirlenmesi, kiralanan mallar… Şirketi’nin borçları için haczedilmiş ise hangi icra takibine istinaden ne zaman haczedildiğinin belirlenmesi, sanıkların eylem ve fikir birliği içinde hareket ederek sahte belgeleri ibraz etmek suretiyle katılan şirketten kredi alıp almadıklarının kesin olarak ortaya konulması, sonucuna göre sanıkların suç işleme kastlarının bulunup bulunmadığı hususu da karar yerinde tartışılarak hukuki durumlarının tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.