Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/1089 E. 2014/16941 K. 21.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/1089
KARAR NO : 2014/16941
KARAR TARİHİ : 21.10.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/23577
MAHKEMESİ : Konya 4. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/06/2010
NUMARASI : 2009/1191 (E) ve 2010/721 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.
Somut olayda; sanığın, ortak olan katılan E.. B.. ve şikayetçi H.. K..’a ait şirkete ait olan .. plakalı dorseyi bir süre kullanıp iade etmek üzere şikayetçi Hüseyin’den istediği, şikayetçinin izin vermesi üzerine evinin önünden aldığı dorseyi daha sonra iade etmeyerek üçüncü bir şahsa haricen sattığı anlaşılmakla; eylemin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
2- Sanık hakkında tayin olunan gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında TCK’nın 52/2. maddesinin uygulama maddesi olarak gösterilmemesi,
3- Sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nın 50/1. maddesinde yer alan seçenek tedbirlere çevrilmesine yer olmadığına karar verilirken yasal ve yeterli gerekçe gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/10/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.