YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10867
KARAR NO : 2015/24412
KARAR TARİHİ : 28.04.2015
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için,eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir. Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak yada bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.
Sanıklar …, …, …, …, … ve …’in, “… Mahallesi … Sokak No:1” adresinde faaliyet gösteren ve … isimli şahıs tarafından … Gıda ismiyle işletilen, bu şahsın 2005 yılında ölmesiyle işletmeciliğini … üstlendiği ancak fiilen babası olan …’ın işlettiği ve ismi … Gıda olarak değişen, muhasebeciliğini sanık ….ın yaptığı iş yerinde gerçekte çalışmadıkları halde sanık … tarafından sigortalı olarak çalışıyor gösterildikleri, bu çerçevede sanık … 1648,38 TL, sanık … 207,8 TL, sanık …. 102,37 TL, sanık … 150,18 TL, sanık … 74, 30 TL ve sanık … 6766, 24 TL tutarında sağlık yardımlarından yararlanarak katılan kurumu zarara uğrattıkları, bu şekilde sanıkların üzerlerine atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda,
1- Sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
5271 sayılı CMK’nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12.maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından 5271 sayılı CMUK’nın 264.maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran sanığın haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE,
2- Sanıklar …, …, …, …, …, … ve … hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Sanıklara ait işe giriş bildirgelerinin asıllarının katılan kurumda bulunamadığı, bu nedenle sanıkların atılı suçu işlediklerinin sabit olmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamış ve sanık …’ın özel belgede sahtecilik suçunu işlediğine dair delil bulunmaması karşısında, tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerinin ONANMASINA,
3- Sanıklar … ve … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
İş yeri sahibi … tarafından sanık … ve diğer sanıkların sigortalı gösterildiğine dair işe giriş bildirgesinin katılan kuruma verildiği, sanık … ve diğer sanıkların fiilen işyerinde çalışmadıklarına dair savunmalarının aksini gösterir mahkumiyetlerine yeterli, her türlü şüpheden uzak, haklarında açık ve kesin deliller elde edilemediği, ayrıca sözkonusu işyerinin fiilen çalışan gerçek bir işyeri olduğu da dikkate alınarak sanıklar … ve …in atılı suçtan beraatlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve … müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.