Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/1019 E. 2014/15350 K. 23.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/1019
KARAR NO : 2014/15350
KARAR TARİHİ : 23.09.2014

Tebliğname No : 15 – 2012/276091
MAHKEMESİ : Kaman Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/11/2009
NUMARASI : 2009/35 (E) ve 2009/193 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; Kaman İlçe merkezinde hububat alım satım işi ile uğraşan katılan Y.. K..’ın olay tarihinde Mersin iline nohut nakliye ettirmek için Ankara ilindeki bir nakliye şirketinden araç istediği, olay tarihinde sanık V.. A..’ın 33 VA 920 plakalı kamyon ile Kaman’a geldiği katılan Y.. K.. ile nakliye işi için anlaştığı, sanık V.. A..’ın baştan itibaren ismini E.. B.. olarak tanıttığı, E.. B.. adına düzenlenmiş ehliyet ve araç ruhsatını katılana ibraz ettiği ehliyet belgesinde sanık V.. A..’ın E.. B.. isimli şahsa ait sürücü belgesine kendi fotoğrafını yapıştırıp oluşturduğu sahte sürücü belgesini ibraz ederek başkasına ait kimlik bilgileri ve araç ruhsatını kullanmak sureti ile katılanın güvenini
kazanıp katılana ait 19.840 kg. nohutu nakliye amacı ile aracına yükleyip ortadan kaybolarak katılanı dolandırdığının iddia olunması karşısında; eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesinde öngörülen “kamu kurumunun vasıta olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi’ne ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321 nci maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 23/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.