Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/10139 E. 2015/22704 K. 31.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10139
KARAR NO : 2015/22704
KARAR TARİHİ : 31.03.2015

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için, eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir. Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak yada bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.
Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak ya da bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.
Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu, TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin gerekçesinde de;“Dolandırıcılık suçunun, bilişim sistemlerinin,banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi de,birinci fıkranın (f) bendinde bu suçun bir nitelikli unsuru olarak kabul edilmiştir. Bilişim sistemlerinin,banka veya kredi kurumlarının,özellikle bu kurum ve kuruluşları temsil edenlerin,kurum ve kuruluşları adına hareket eden kişilerin, başkalarını kolaylıkla aldatabilmeleri bir güven kurumu olan bu kuruma güvenin sarsılması bu kurumların araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu, nitelikli hâl saymıştır. Bilişim sisteminin aldatılmasından söz edilemeyeceği için, ancak bu sistemin araç olarak kullanılarak bir insanın aldatılması yani dolandırılması halinde bu bendin uygulanması mümkündür. Aksi halde yani sisteme girilerek bir kişi aldatılmayıp sistemden yararlanılarak çıkar sağlanmışsa bilişim suçu veya bilişim sistemi kullanılmak suretiyle hırsızlık suçunun oluşması söz konusu olacaktır. Bilişim sisteminden maksat,verileri toplayıp,yerleştirdikten sonra bunları otomatik işlemlere tâbi tutma olanağını veren manyetik sistemlerdir. Günümüzde bilişim sistemleri ile sesli-görüntülü haberleşme, elektronik imzanın kabulü,yeni ticari ilişkiler, internet bankacılığı hizmeti ile para transferleri ve bunlar gibi pek çok yenilik toplumsal hayata girmiş, bilişim gerek iş gerekse günlük hayatta vazgeçilemeyecek kadar önemli bir noktaya ulaşmış, bilişim teknolojileri daha hızlı ve ucuz bir nitelik arz etmesi nedeniyle, klasik yöntemlere nazaran daha fazla tercih edilir duruma gelmiştir. Bu sistemlerin güvenle kullanılması, aynı anda hızlı ve kolayca birçok kişi tarafından ulaşılması ve diğer taraftaki failin kontrol imkanını azaltması nedeniyle nitelikli hal sayılmıştır. Banka ya da kredi kurumlarının araç olarak kullanıldığından söz edilebilmesi için,dolandırıcılık fiili gerçekleştirilirken bankaların olağan faaliyetlerinden ya da bu faaliyeti yürüten sujelerden hileli araçlar kullanılarak yararlanılması veya banka ve kredi kurumlarının olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş oldukları maddi varlıkların suçta araç olarak kullanılarak haksız çıkarın elde edilmesi gerekir. Bankaların,ödeme aracı olarak kullanılması halinde bu fıkra uygulanamayacaktır.
Somut olayda; sanık …’ın kendisini … olarak tanıtıp müştekinin sahibi olduğu bir otelin hissesini satın almak istediğini söylediği, sanık ile müştekinin söz konusu otelin hissesinin 42.000TL karşığında sanığa satışı konusunda anlaştıkları, müştekinin hissesini devrettiği ve sanıktan bunun karşılığnda 3 adet çek ve 7.000,00TL nakit para aldığı, müştekinin bu çekleri yapmış olduğu ticari alış verişlerinde kullandığı, ancak sanığın verdiği bu çeklerden suça konu Denizbank Ümraniye Şubesine ait 30/11/2009 tarih ve 12.460,00TL bedelli hamiline yazılı ve Bank Asya Bayrampaşa Şubesine ait 15/10/2009 keşide tarihli 9.350,00TL bedelli çeklerin tamamen sahte olduğu, sanığın bu yolla müştekiye sahte çek verip dolandırıp resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda;
1- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sahte olduğu tespit edilen bahse konu iki çekin sanığın el ürünü olduğu yönünde bilirkişi raporları da dikkate alındığında sanığın üzerine atılı çekleri sahte olarak doldurup bu özelliğini bilerek kullandığı ve bu şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği oluş ve dosya kapsamından anlaşılmakla mahkemenin sübutu kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında TCK 204. madde gereği hüküm kurulurken madde metninde hapis cezasının yanında para cezasına hükmedileceğinin düzenlenmemiş olmasına rağmen sanık hakkında hapis cezası yanında para cezasına da hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı kanunun 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; Fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasının “B” paragrafının üçüncü bendinden 1 yıl 8 ay hapis ibaresinden sonra gelen “…ve 1916 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına” ibraresinin kaldırılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Müştekinin bir oteldeki hissesini sanığa satması karşılığında bahse konu çeklerin sanık tarafından verildiğini beyan etmesi ancak sanığın bu hususu kabul etmemesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından müştekinin sahip olduğu hangi otelin hissesinin satışını mevzu bahis olduğunun araştırılması, söz konusu hisse devrini gösterir belgelerin temin edilmesi, otel ortağı olduğu söylenen … ‘nin temin edilerek konu ile ilgili ifadesinin alınması ile sanığın elde ettiği menfaatin ne olduğunun tespit edilmesi ve bu tespitin ardından ödemenin bir kısmının çekle yapılacağı konusunda satış sırasında bir mutabakatlarının olup olmadığının tespitinin ardından sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı kanunun 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, 31/03/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.