Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/10056 E. 2014/519 K. 16.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10056
KARAR NO : 2014/519
KARAR TARİHİ : 16.01.2014

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık müdafiinin, yüzüne karşı verilen 14.12.2010 tarihli mahkumiyet hükmünü 15.12.2010 havale tarihli süre tutum istemli dilekçesiyle yasal süresi içinde temyiz ettiği, gerekçeli temyiz dilekçesini karar tebliği sonrası bilahare sunduğu dosya kapsamından anlaşılmakla; mahkemenin 20.01.2011 tarih ve aynı sayılı “temyiz isteminin süre yönünden reddine” dair ek kararı kaldırılarak yapılan incelemede;
Bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşabilmesi için; sanığın elinde borçlusunca bedelinin tamamı yada kısmen ödenmiş bir senet olmalı ve bunu kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi tahsile sokması veya bir başkasına devretmesi gerekmektedir. Borcun bir bölümü ödenmiş ve geri kalan miktar için elinde tuttuğu senedi, tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan sanığın fiili de bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacaktır.
Sanığın, katılanla arasında vukubulan küçükbaş hayvan alışverişinde aldığı üç senetten biri olan suça konu 8.500 TL değerindeki bonoyu, bedelini tahsil etmesine rağmen icra takibine konu etmesi eyeleminin “Bedelsiz senedi kullanma” suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda;
I) Katılanın yüzüne karşı tefhim olunan 14.12.2010 tarihli hükmün, yasal süresi geçtikten sonra vekilinin 12.01.2011 havale tarihli dilekçesiyle temyiz edildiği anlaşıldığından; vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca “süre yönünden” REDDİNE,
II) Bedelsiz senedi kullanma “suçundan sanık hakkında verilen “mahkumiyet” hükmüne yönelen sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Alışverişe konu toplam miktarın, suça konu senet miktarından fazla olması, borcun tamamen ödendiğinin belgeye dayalı şekilde ortaya konulamaması, taraflar arasında 28.03.2006 tarihli protokolün imzalanmış olması karşısında; yüklenen suçun unsurları itibariyle oluşmadığı nazara alınarak sanığın beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.