YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/9956
KARAR NO : 2014/3952
KARAR TARİHİ : 04.03.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/50863
MAHKEMESİ : Kütahya 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/07/2009
NUMARASI : 2008/612 (E) ve 2009/701 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.
Katılan’a ait işyerinde muhasebeci olarak çalışan sanığın, katılanın başka bir şirkete teslim edilmek üzere kendisine verdiği 4.000 TL ve 6.000 TL bedelli iki adet çeki, muhatabına teslim etmeyip, akrabası olan U.. S..’e ciro yoluyla devrettiği iddia ve kabul edilen olayda, muhasebeci olan sanık ile katılan aralarındaki hizmet ilişkisinin, katılan’a ait şirketin muhasebe kayıtlarını tutmak ve buna dair defter ve belgelerle ilgili işlemleri yerine getirmekten ibaret olup, bu çerçevede çek götürüp getirme ve teslim etme gibi bir görevinin bulunmadığı cihetle, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun yasal unsurlarının gerçekleşmediği, bu nedenle sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 155/1. maddesi kapsamında kalan basit güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması suretiyle sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.