Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/9870 E. 2014/3985 K. 05.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/9870
KARAR NO : 2014/3985
KARAR TARİHİ : 05.03.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/58320
MAHKEMESİ : Fatsa 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/06/2009
NUMARASI : 2008/109 (E) ve 2009/329 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.
Yukarıdaki ilkeler ışığında somut olay incelendiğinde;
Katılanın yetkilisi olduğu firmada dağıtım pazarlama ve tahsile yetkili F.. bölge temsilcisi olarak çalışmakta olan sanığın, son dönemde müşterilerin bir kısmından makbuz düzenlemeksizin, bir kısmına ise makbuz düzenleyerek yaptığı tahsilatları firma muhasebesine aktarmayıp uhdesinde tutup mal edindiği iddia ve kabul edilen olayda, sanığın aşamalardaki beyanlarında yaptığı tahsilatları kabul edip bu tahsilatları firmaya teslim ettiğini söylemesi, bu hususta herhangi bir araştırma yapılmamış olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; katılan firma defter, belge ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sanığın tahsil ettiği parayı çalıştığı firmaya teslim edip etmediğinin araştırılıp kesin olarak tespitinden sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.