Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/9862 E. 2014/3764 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/9862
KARAR NO : 2014/3764
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/48132
MAHKEMESİ : Malatya 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/07/2009
NUMARASI : 2008/295 (E) ve 2009/415 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; katılanın olay günü emekli maaşını çekmek için ATM’ye gittiğinde sanığın yanına gelerek ‘niye bekliyorsun’ dediğinde katılanın para çekeceğim demesiyle sanığın sana yardımcı olacağım bende para çekeceğim dediği, bunun üzerine katılanın banka kartını sanığa verdiği sanığın kartı ATM ye takmasıyla katılanın şifreyi kendisinin girdiği, sanığın ATM de bir süre işlem yaptıktan sonra hesapta para yok diye söylemesiyle katılanın buna inanıp kartı alarak oradan ayrıldığı, daha sonra bankaya sorduğunda hesaptaki 560. TL nin sanık tarafından fark ettirilmeden çekilmiş olduğunun ortaya çıkması şeklinde gerçekleşen olayda,
Dosya içeriği ve oluşa göre, katılanın para çekip kendisine vermesi hususunda yardım istediği sanığa kendi rızasıyla banka kartını vermesi üzerine, sanığın parayı çekip katılanın anlık dalgınlığından faydalanarak kendisinde
alıkoyarak hesapta para yokmuş diye katılana söylemesi eyleminin, kartın tesliminin rızayla hile kullanılmadan sağlanıp paranın ise fark ettirilmeden alınması şeklinde gerçekleşmekle, hırsızlık suçunu oluşturacağı gözetilmeden dolandırıcılık olarak kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, ceza süresi itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak üzere BOZULMASINA, 03/03/2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.