Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/9861 E. 2014/3756 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/9861
KARAR NO : 2014/3756
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/48097
MAHKEMESİ : Malatya 1. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/04/2009
NUMARASI : 2008/507 (E) ve 2009/451 (K)
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşabilmesi için; sanığın elinde borçlusunca bedelinin tamamı ya da kısmen ödenmiş bir senet olmalı ve bunu kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi tahsile sokması veya bir başkasına devretmesi gerekmektedir. Borcun bir bölümü ödenmiş ve geri kalan miktar için elinde tuttuğu senedi, tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan sanığın fiili de bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacaktır.
Somut olayda; katılanın aracı arıza nedeniyle sanık tarafından tamir edildikten sonra, oluşan borç karşılığı olarak 13/11/2008 tarihli ve 800.00 TL bedelli senet katılan tarafından düzenlenerek sanığa verilir, daha sonra katılanın bu senet bedelinin 450. TL kısmını ödediği ve dosyaya sunulan belge üzerindeki nota göre de 450.00 TL ödendiği sanıkça yazıldığı ve senet kısmen bedelsiz kaldığı halde sanığın 800.00 TL alacağına karşılık olarak senedi icra takibi yoluyla tahsile kalkışması şeklinde gerçekleşen olayda,
Dosya içeriğine göre, katılan ile sanık arasında borcun bir kısmının ödendiğine dair düzenlenen belgede yazılı “15/09/2007 M.S.. A.. 800. TL senet için 450. TL aldım” ibaresinin belgeye sonradan eklendiğine ilişkin bilirkişi raporundaki tespit, katılanın belgedeki imza dışındaki yazıların kendisine ait olduğuna dair beyanı ile sanığın bu ifadenin belgeyi imzaladıktan sonra eklendiğine ilişkin savunması karşısında, sözü edilen ibarelerin sanığın eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.