Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/9860 E. 2014/3754 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/9860
KARAR NO : 2014/3754
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/46763
MAHKEMESİ : Elmalı Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/06/2009
NUMARASI : 2009/132 (E) ve 2009/321 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Somut olayda; katılanın ceza evinde hükümlü olarak bulunduğu sırada tanıştığı infaz koruma memuru olan sanıktan eşi tarafından gönderilen paranın kendi adına havale yapılmasını istediği, sanığın da kabul etmesiyle 26/02/2007 tarihinde 250 TL’nin sanık adına PTT havalesiyle gönderildiği sanığın parayı almasına rağmen katılana iade etmediği iddiasıyla açılan davada,
Dosya içeriğine göre, sanık infaz koruma memuru ise de katılana ait paranın kendisine tesliminin görevinden ya da hizmet ilişkisinden kaynaklanmadığından eylemin 155/1. maddeye uyan basit güveni kötüye kullanma suçu vasfında bulunduğu ve takibinin şikayete bağlı olduğu, katılanın 11/08/2008 tarihinde şikayetçi olmuş ise de paranın 26/02/2007 tarihinde sanığın hesabına yatırılması ve katılanın 06/04/2009 tarihli beyanında, “eşim parayı göndermiş, 3 ay sonra ziyaretime geldi parayı gönderdiğini öğrendim, durum ortaya çıktı” şeklinde ifade etmesi karşısında, bu hususun üzerinde durularak şikayetin yasal sürede olup olmadığının tespitinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekirken yazılı şekilde eksik soruşturmayla hüküm kurulması,
Kabule göre de, sanığın katılana verilmek üzere kendi hesabına gönderilen parayı alarak katılana vermemek şeklinde gerçekleşen eyleminin, TCK’nın 155/1. maddesine uyan basit güveni kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.