YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/9806
KARAR NO : 2014/3799
KARAR TARİHİ : 03.03.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/38895
MAHKEMESİ : Çorum 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/05/2009
NUMARASI : 2008/61 (E) ve 2009/308 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli,olayın özelliği,fiille olan ilişkisi,mağdurun durumu,kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın, kamu kurumu niteliğinde bulunan Trafik Tescil Büro Amirliğinin maddi varlığı olan araç plakası ve sürücü belgesini sahte olarak düzenlediği ve bunları kullanarak katılanın yetkilisi olduğu firmadan Tekirdağ’a götürmek üzere 6000 adet kiremit teslim aldığı, ancak bu malzemeyi Tekirdağ’a götürmediği, sanığın bu şekilde dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunması karşısında; sanığın eyleminin 158/1-d maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakların gözetilmesine, 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.