Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/9791 E. 2013/20526 K. 19.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/9791
KARAR NO : 2013/20526
KARAR TARİHİ : 19.12.2013

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;
Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için, eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir.
Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak ya da bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun Kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.

Sanığın çocuklarının 5510 sayılı Kanundan yararlanıp erken emekli olabilmeleri için yanında çalışıyorlarmış gibi gösterip sigorta bildirimlerini yaptığının iddia edildiği somut olayda; sigortalı olan kişilerin kurum aleyhine zarar doğurucu bir durumlarının söz konusu olmaması, erken emekliliğe olanak sağlamak amacıyla ilgili kanunun yürürlüğü öncesinde sigortalı gösterilmelerinde kurumun gelecekte muhtemel bir zararının olup olmayacağının belirlenmesinin mümkün olmaması, durumun basit bir denetlemeyle ortaya çıkacağı hususları gözetilerek, dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı ve resmi belgede sahtecilik suçunun işlendiğine dair sanığın mahkûmiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilmediği gerekçesi ile verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 19.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.