YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/9777
KARAR NO : 2014/3282
KARAR TARİHİ : 24.02.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/90590
MAHKEMESİ : Malatya 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/09/2009
NUMARASI : 2006/668 (E) ve 2009/667 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanık M.. K..’ün, diğer sanık A.. Ç..’la birlikte katılanın işyerine giderek nakliye olup olmadığını sordukları, sanık Mustafa’nın, Y..K.. adına düzenlenmiş olan sahte nüfus cüzdanı, sürücü belgesi ve taşıt kullanım belgesini katılana ibraz ettiği ve .. plakalı aracına nakliye için yük istediği, katılanın da, Adıyaman Besni ilçesinde bulunan Mehmet isimli şahsa gönderilmek üzere 9.850 kg toz şeker ve 5 ton bulgur yükü olduğunu söylediği, daha sonra sanıkların yükü teslim alarak, götürmesi gereken yerden başka bir yere götürdükleri, burada …..plakalı başka bir araca yükleme yapılırken yakalandıkları, böylece sanıkların birlikte hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu, sanık Mustafa’nın da ayrıca ayrıca resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, suçun, Emniyet Müdürlüğü’nün maddi varlığı olan sahte sürücü belgesi ve Nüfus Müdürlüğü’nün maddi varlığı olan sahte nüfus cüzdanının kullanılarak işlenmiş olması karşısında, eylemin, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde sanıkların mahkûmiyetlerine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 24/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.