Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/9739 E. 2014/3429 K. 25.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/9739
KARAR NO : 2014/3429
KARAR TARİHİ : 25.02.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/55294
MAHKEMESİ : Isparta 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/04/2009
NUMARASI : 2008/295 (E) ve 2009/162 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;
Failin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanık T.. A.. ve temyiz incelemesi dışındaki sanıklar B.. A.. ile L.. A..’ın, Burdur ili T…ilçesi Y…k… giderek katılandan 20 adet dişi, 11 adet erkek olmak üzere toplam 31 adet hayvan satın aldıkları, hayvanları Isparta ili G..k.. indirdikten sonra parayı peşin olarak vermeyi vaat ettikleri, söz konusu hayvanları belirttikleri yere indirdikten sonra katılanı bekletip oyalamaya başladıkları, sonrasında ise bankanın kapalı olduğunu, parayı alamadıklarını, borçlarını daha sonra ödeyeceklerini söyleyerek katılanın köyden ayrılmasını sağladıkları iddiasıyla dolandırıcılık suçundan yapılan yargılama sonucunda; sanığın aşamalarda değişiklik göstermeyen istikrarlı savunmalarında, satın aldığı hayvanların bedelinin bir kısmını peşin olarak ödediğini, kalan kısmını ise kurban bayramından sonra ödemek üzere katılan ile anlaştığını, katılanın şikayeti üzerine jandarmada ifade vermeye gittiği sırada, kalan borcunu da elden ödediğini beyan etmesi, temyiz incelemesi dışındaki sanık B.. A.. ve tanık B.. A..’ın da sanık savunmalarını doğrulaması karşısında; olayın oluş şekli ve kendisine soruşturma ya da kovuşturma aşamasında ödeme yapılıp yapılmadığı hususunda katılanın ayrıntılı beyanlarına başvurularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, katılanın “Ben sanıklardan şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum.” şeklindeki ifadesi ile yetinilerek ve atılı suçtan mahkumiyeti gerektiren delillerin nelerden ibaret olduğu denetime imkan verecek şekilde karar yerinde gösterilip tartışılmadan eksik gerekçe ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/02/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.