YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/9721
KARAR NO : 2013/20094
KARAR TARİHİ : 16.12.2013
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
İzmir Bornova ilçesi Erzene Mahallesinde, 52 pafta, 157 ada ve 10 parsel numarada tescilli bulunan dairenin katılana annesi tarafından 09.07.2004 tarihinde devredildiği; ancak katılanın kardeşi tarafından dairenin devredilmesine ilişkin bu tasarrufun iptali davasının açıldığı, katılanın, aleyhine açılan bu davada kendisini temsil etmek üzere Avukat …’u vekil tayin ederek davayı takip etmesini istediği, avukatı aracılığıyla takip ettiği tasarrufun iptali davasının katılan lehine sonuçlanması üzerine; davayı takip eden avukat ..’un, katılandan vekalet sözleşmesinden kaynaklanan borcunu ödemesini istediği, katılanın bu borcunu ödemek amacıyla avukat aracılığıyla sanık ile tanıştığı, sanığın, katılana, avukata ve piyasaya olan borçlarını ödeyeceğini belirterek evin kendisine satılmasını teklif ettiği, evi satması halinde evde oturmaya devam edeceğini ve kira bedelini de kendisinden almayacağını söyleyip ısrarlı tavırlar sergileyerek evin kendisine satılması konusunda katılanı ikna ettiği ve söz konusu dairenin, 16.03.2007 tarihinde katılan tarafından resmen sanığa satıldığı; ancak sanığın, katılana evin parasını ödemediği ve 31.12.2007 vade tarihli ve 100.000 TL bedelli olarak düzenlediği senedi katılana verdiği,
senedin bedelini ödemeyen sanığın, 16.10.2009 tarihinde katılanı … Bornova şubesine senedin bedelini ödeme bahanesiyle çağırdığı ve burada katılanı kandırarak kendisine borcuna karşılık olarak verdiği senedi alıp, bu sefer de, 31.12.2020 vade tarihli 100.000 TL bedelli olan senedi düzenleyerek katılana verdiği, bu şekilde sanığın hileli hareketlerle öncesinde düzenleyerek verdiği senedi geri alıp, daha sonra da oluşa ve hayatın akışına aykırı olarak 11 yıl vadeli yeni bir senet düzenleyerek katılana vermek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Oluşa uygun kabule göre; somut olayda; katılanın evini satın alan; ancak bedelini katılana ödemeyen sanığın, hileli hareketlerle katılanı kandırmak suretiyle borcuna karşılık verdiği senedi geri alarak ileri tarihli olarak düzenlediği başka bir senedi vermesi şeklinde gerçekleştirdiği iddia olunan eyleminde; kamu kurumu niteliğinde olan Tapu Sicil Müdürlüğününün vasıta olarak kullanılmadığının anlaşılması karşısında; bu nedenlerle bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanığın aşamalarda verdiği ifadelerinde; katılana ait olan söz konusu daireyi, Tekstil Bank Bornova şubesinden 150.000 TL kredi kullanmak suretiyle satın aldığını, paranın da banka tarafından katılana ödendiğini; ayrıca söz konusu olan 31.12.2007 vade tarihli ve 100.000 TL bedelli senedi katılandan aldığı borç para karşılığında düzenleyerek verdiğini, senedin satılan ev ile ilgisinin bulunmadığını, katılana verdiği 31.12.2020 vade tarihli ve 100.000 TL bedelli olan ikinci senedin ise katılanın rızası ve bilgisi dahilinde kendisinin düzenlediğini; ayrıca evi satın aldıktan sonra evde katılanın kiracı olarak oturmasına müsaade ettiğini; fakat katılanın kira bedelini ödemediğinden hakkında ecrimisil ve müdahalenin meni davası açtığını beyan ettiği anlaşılmakla; belirtilen bankaya yazı yazılarak sanığın bankadan kredi kullanıp kullanmadığı ve çekilen kredinin katılana ödenip ödenmediğinin tespit edilmesi, sanık … tarafından katılan aleyhine açılan ecrimisil ve müdahalenin meni davasına ilişkin 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/569 Esas numaralı dava dosyası ile katılan tarafından sanık aleyhine açılan tasarrufun iptali ve alacak davasına ilişkin olan ve bu dosya ile birleşen İzmir 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/38 Esas numaralı dava dosyalarının getirtilerek incelenmesi ile yargılamalar neticesinde verilen kararların dosyaya eklenerek uyuşmazlık konusunun net bir şekilde belirlenmesi; ayrıca, İzmir 10.İcra Müdürlüğünde, 2007/218 numaralı dosya üzerinden katılan aleyhine vekalet ücreti alacağına yönelik icra takibi yapan ve söz konusu ev ile ilgili katılan aleyhine açılan tasarrufunn iptali davasında katılanın vekilliğini üstlenen avukat …’un bilgisine başvurularak söz konusu evin sanık tarafından satın alınması aşamasındaki bilgi ve görgüsünün öğrenilmesinden sonra toplanan delillere göre yargılama konusu eylemin açıkça ortaya konulup, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle ve suçun unsurlarının bulunmadığına ilişkin yetersiz gerekçelerle hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.