YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/9648
KARAR NO : 2014/3685
KARAR TARİHİ : 27.02.2014
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Katılanın, trafikte adına kayıtlı bulunan… plakalı otosunu 15.500 TL bedel karşılığında sanığa sattığı ve bu kapsamda sanığa Bakırköy 11. Noterliği tarafından tanzim edilmiş 08.08.2005 gün ve 36.865 yevmiye nolu vekaleti verdiği, aynı gün katılanın araç bedelini almaya gittiğinde sanığın dükkanını kapalı görmesi üzerine şüphelenerek yeniden notere gidip tanzim ettirdiği azilname ile sanığı daha önceden verdiği vekaletten azlettiği, ancak sanığın adresinde bulunamaması nedeniyle bu azilnamenin tebliğ edilemediği, akabinde sanığın bilahare katılan yerine manken bir kişi kullanarak bu kişiyi katılanın kimliği ile Bakırköy 5. Noterliğine gönderip katılanın aracının satılması için Yunus Dikmen isimli meçhul kişiye 19.08.2005 gün ve 25.354 yevmiye nolu vekaletnameyi çıkarttırdığı, daha sonra bu vekalet ile söz konusu aracın Çorum 2. Noterliğinde … kişiye şahsa satıldığının iddia edildiği olayda, sanık, katılan, tanık ifadesi, noter tarafından düzenlenen azilname ile vekaletnameler ve tüm dosya kapsamına göre suçların sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
1- Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Sanığın, katılana yönelik dolandırıcılık eylemini kamu kurum ve kuruluşlarını araç olarak kullanılması suretiyle işlememesi karşısında, tebliğnamedeki bu hususta belirtilen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “120 gün”, ”100 gün” ve “2000 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine,sırasıyla “5 gün“, “4 gün” ve “80 TL“ adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.02.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.