YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/9305
KARAR NO : 2014/3094
KARAR TARİHİ : 19.02.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/42565
MAHKEMESİ : İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/07/2009
NUMARASI : 2008/151 (E) ve 2009/530 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık(suç vasfındaki değişiklik nedeniyle özel belgede sahtecilk)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın, suç tarihinde cep telefonundan aradığı şikayetçiye kendisini Ankara Emniyet Müdürlüğünde İstihbarat komiseri olarak tanıttıktan sonra şikayetçinin telefonundan bir albay eşinin aranarak küfür edildiğini, bu şahsı bulmak için çalıştıklarını, bu nedenle 05….numaralı telefonu arayarak açık bekletmesini istediği, şikayetçinin de sanığa inanarak numarayı arayıp 20-25 dakika açık beklettiği, bu sırada sanığın telsiz sesine benzer konuşmaları şikayetçiye dinlettiği, bir süre sonra şikayetçinin kandırıldığını anladığı, sanığın bu şekilde gerçekleşen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğunun iddia edildiği olayda; sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 157/1 maddesinde yer alan dolandırıcılık suçundan kamu davası açıldığı halde yargılama konusu ve iddianamede anlatılan olaylar ile ilgisi bulunmayan sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.