YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/9300
KARAR NO : 2014/3092
KARAR TARİHİ : 19.02.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/26854
MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2009
NUMARASI : 2009/1225 (E) ve 2009/1378 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın, şikayetçiyi telefonla arayarak bir dostunun adını verip çocuğunun hastalığı nedeniyle acilen 500 TL’ye ihtiyacı olduğunu söyleyerek para göndermesini istediği, şikayetçinin sanığa ait G.. B.. Ankara Y.. Ş..de bulunan hesaba 500 TL havale ettiği, daha sonra ismi verilen arkadaşını aradığında sanığı tanımadığının ortaya çıktığı, bu arada G.. B..Y..Ş..de bulunan hesaptan masraflar düşüldükten sonra kalan 478 TL ‘nin sanık tarafından çekildiği, bu şekilde gerçekleşen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğunun iddia ve kabul olunduğu olayda, sanığın savunmasında bankamatik kartını arakadaşı O..Y.. ile H..B..’a verdiğini belirtmesi ile suça konu paranın bankamatikten çekildiğinin anlaşılması karşısında maddi gerçeğin şüpheye yer bırakmayacak şekilde açığa çıkarılması bakımından sanığın savunmasında belirttiği O.. Y..ile H.. B..ın olaya ilişkin bilgi ve görgülerinin tespiti, söz konusu paranın çekildiği hesaba ait hesap hareketlerinin incelenmesi, şikayetçinin dinlenerek olayın oluş şeklinin açıklattırılması ile kendisini arayan telefon numarasının tespitinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.