YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/9280
KARAR NO : 2014/3132
KARAR TARİHİ : 19.02.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/23244
MAHKEMESİ : Kemalpaşa Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/05/2009
NUMARASI : 2008/541 (E) ve 2009/446 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın katılan şirketin uğramış olduğu zararı gidermediği anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan, 5271 sayılı CMK’nın 231/6. maddesinin (c) bendinde yazılı “suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” nesnel koşulunun bulunmaması nedeniyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelmede;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın katılan şirkette şöför olarak görev yaptığı ve kullandığı ….plakalı aracın akaryakıt ücretlerini hem şirketten, hem de şirketten hiç alınmamış gibi grup başkanından elden aldığı, bu şekilde akaryakıt ücretini mükerrer olarak tahsil ettiğinin iddia edildiği somut olayda; sanığın atılı suçu işlemediğine dair aşamalarda değişmeyen, savunmaları karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, suç dönemini kapsayacak şekilde sanığın kullandığı araca ilişkin yakıt ödemelerine ilişkin şirket kayıt ve belgeleri ile işyerinde kullanılan muhasebe programı üzerinde alanında uzman bilirkişi heyetine yaptırılacak inceleme ile yapılan ödemeler ile firma kayıtlarının uyumlu olup olmadığı, sanığın iddia edildiği üzere mükerrer tahsilat yapıp yapmadığının kesin olarak araştırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre;
Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.