Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/9188 E. 2012/41609 K. 19.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/9188
KARAR NO : 2012/41609
KARAR TARİHİ : 19.09.2012

Dolandırıcılık suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 29/09/2011 tarihli ve 2011/50481 soruşturma, 2011/23067 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan İtirazın reddine ilişkin mercii Tarsus Ağır Ceza Mahkemesince verilen 27/12/2011 tarihli ve 2011/3262 değişik … sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 18.04.2012 gün ve 2012/6518/23394 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14.05.2012 gün ve 2012/124549 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre;
Dosya şüphelisi …’ın şikâyeti üzerine yapılan soruşturma sonucunda verilen, Pozantı Cumhuriyet Başsavcılığının 2011 /546 soruşturma, 2011/306 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararında yer alan şüphelinin; “Müştekinin kendisine evlenme teminatı olarak 5.000 Türk lirası değerinde altın aldığı” beyanı yanında şüpheliye isnat edilen dolandırıcılık suçuna ait delillerin usulünce araştırılıp ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, hiçbir delil araştırmasına girmeksizin eksik soruşturmaya dayalı olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan İtirazın kabulü yerine uygun yasal gerekçe gösterilmeksizin reddine karar verilmesinde, isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 04.12.2007 gün ve 2007/2-247/257 sayılı kararında açıklandığı üzere 5271sayılı CMK.nın 160.maddesinin birinci fıkrası uyarınca; ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenen Cumhuriyet Savcısı, kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamak, aynı maddenin ikinci fıkrası gereğince de maddi gerçeğin araştırılması ve … bir yargılanmanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almak ve şüphelinin haklarını korumak ile aynı Kanunun 170.maddesinin ikinci fıkrası uyarınca da soruşturma evresi sonucunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa iddianame düzenlemek, aksi halde de 172.madde gereğince kovuşturmaya yer olmadığına karar vermek yükümlülüğü altındadır.
Cumhuriyet Savcısının kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararına karşı yapılacak başvuru yöntemi de CMK.nın 173.maddesinde düzenlenmiş olup, itiraz mercii olarak öngörülen ağır ceza mahkemesi başkanının itirazı yerinde bulması halinde Cumhuriyet Savcısının iddianame düzenleyerek mahkemeye vereceği, itirazın haklı bulunmaması halinde de istemin gerekçeli olarak reddolunacağı hüküm altına alınmıştır.
Ancak bu hükümlerin uygulanabilmesi için Cumhuriyet Savcısının kanuna uygun bir soruşturma yapmış olması zorunlu olup Cumhuriyet Savcısının CMK.nın kendisine yüklediği soruşturma görevini hiç yerine getirmediği, ortada kanuna uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumlarda, itirazı inceleyen merciin, Cumhuriyet Savcısının CMK.nın 160 ve devamı maddeleri uyarınca soruşturma yapılmasını sağlamak amacıyla itirazın kabulüne karar vermesi gerekmektedir.
İncelenen dosya içeriğine göre; şüphelinin dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia olunması karşısında; hiç bir soruşturma yapmaksızın kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmakla; Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden Tarsus Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 27.12.2011 gün ve 2011/3262 D. … sayılı kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmek üzere dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.