Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/8762 E. 2014/451 K. 16.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/8762
KARAR NO : 2014/451
KARAR TARİHİ : 16.01.2014

Tebliğname No : 15 – 2011/240594
MAHKEMESİ : Adana 9. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/04/2011
NUMARASI : 2010/229 (E) ve 2011/369 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunda, başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkar eden kişi, şikayet üzerine, cezalandırılmaktadır. Zilyetlik rızayla faile devredilmelidir.
Katılan şirkette gezici satış elemanı olarak çalışan sanığın, aynı suç işleme kararı kapsamında kendisine zimmetle teslim edilen ürünlerin bir kısmını satış dışı yollarla elden çıkarmak, şirketten anlaşmalı şekilde ürün satın alan alıcıların verdiği kredi kartlarını el terminalinden geçirme işlemi esnasında usulsüzlük yapıp fazla meblağlar çekip aradaki farkı almak ya da satış bedeli olarak kendisine nakit verilen parayı kendine mal etmek suretiyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği somut olayda; sanığın savunmasında geçen ve kendisine belgesiz satış yapma talimatı verdiğini söylediği satış şefi Y. Y.. ve sanık hakkında tutulan tutanaklarda imzası bulunan M. K..’ın tanık olarak ifadeleri alınıp, bahse konu tutanaklardaki diğer isimsiz imza sahipleri de araştırılıp, tespiti halinde beyanları alındıktan sonra, sanığa teslim edilen mallar ile bu malların satış ve teslimine ilişkin belgeler ile katılanın yetkilisi olduğu şirkete ait tüm defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, iddianamede belirtilen “alıcıların verdiği kredi kartlarını el terminalinden geçirme işlemi esnasında usulsüzlük” işleminin ne şekilde gerçekleştiği somut olarak tespit edilip, TCK 245. maddede düzenlenen suçun da ayrıca gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, yazılı şekilde sanık savunması tanık Ö.. A..’ın ifadeleri ile yetinilerek, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.