Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/8759 E. 2014/441 K. 16.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/8759
KARAR NO : 2014/441
KARAR TARİHİ : 16.01.2014

Tebliğname No : 15 – 2011/240240
MAHKEMESİ : Adana 8. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/03/2011
NUMARASI : 2010/378 (E) ve 2011/178 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın arkadaşı H. A..’a ait olan evi vekaleti olmamasına rağmen, katılana evin kendisinin olduğunu söyleyerek kiraya vermek üzere anlaştığı ve 5000 TL kira bedelini peşin olarak elden aldığı, daha sonra eve giden katılanın evde başka şahısların kiracı olarak ikamet ettiklerini görmesi üzerine sanıktan parasını istediğinde, sanığın kendisini oyalayarak parayı geri vermeyerek dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği somut olayda; sanığın savunmasında suça konu evi kiralama konusunda arkadaşı H. A..’ın kendisini sözlü olarak yetkilendirdiğini, evi katılana kiraladıktan sonra H. A..’ın müteahhide olan borcu nedeniyle, müteahhidin kendisinin haberi olmaksızın evi başka şahıslara kiraladığını, dolandırıcılık kastı olmadığını belirtmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeksizin tespiti için ev sahibi H. A.. ile bahse konu müteahhidin tanık olarak ifadeleri alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.