YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/8625
KARAR NO : 2014/2308
KARAR TARİHİ : 10.02.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/11172
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/10/2009
NUMARASI : 2009/221 (E) ve 2009/1023 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın, şikayetçinin yetkilisi olduğu A.. M..Limited şirketinde 10.08.2005 tarihinde çalışmaya başladığı sırada imzaladığı hizmet sözleşmesinin 8/b maddesi uyarınca; kendisine teslim edilen Nokia ….. marka cep telefonu ile F/S A..marka laptop bilgisayarı işyerini terk ettiği tarihte, şikayetçiye teslim etmediğinin iddia edildiği olayda; sanığın savunmalarında kendisine verilen bilgisayarı işi terk ettiğinde şirkete bıraktığını, telefonun ise hiç verilmediğini belirterek suçlamaları kabul etmemesi, sanığın da imzaladığı hizmet sözleşmesinde teslim edildiği belirtilen aracın sözleşmenin yapıldığı anda yazılmış olmasına rağmen, bilgisayarın ve telefonun sonradan eklenmesi karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımından teslimi yapıldığı iddia edilen telefon ve bilgisayarın sanığa zimmet karşılığında verilip verilmediğinin katılan şirkete sorularak buna ilişkin belgelerin dosya içerisine getirtilmesi, sanığa verildiği iddia edilen suça konu bilgisayar ve telefonun şirket kayıtlarında olup olmadığının araştırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.