Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/8573 E. 2013/18438 K. 26.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/8573
KARAR NO : 2013/18438
KARAR TARİHİ : 26.11.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın, katılanı telefonla arayarak kendisini otopark yetkilisi olarak tanıtarak katılana ait trafikten men edildiği için parka çekilen 33 AF 855 plaka sayılı motosikletin parkta olmasından dolayı otopark ücreti, vergi ve harç borcu olduğunu vekaletname gönderirse satıp borçlarını ödeyebileceğini,ödemezse hakkında icra takibi başlatılacağını söyleyip vekaletname aldığı ancak katılanın şüphelenip vekaletnameyi iptal ettiği, sonrasında tekrardan arayıp icra takibini başlattıklarını söyleyerek yeniden vekaletname istediği, katılanın vekaletnameyi vermesi üzerine vekalet ile otoparka gidip motosikleti teslim almak isterken otopark görevlileri tarafından şüphelenmesi üzerine motosikleti teslim alamadığı şeklinde gerçekleştiği iddia
edilen olayda sanığın soruşturma ve kovuşturma aşamalarındaki beyanlar arasında çelişki olduğu motosikleti haricen satın aldığını ve ödemenin bir kısmını posta havalesi olarak yaptığını belirttiği ancak böyle bir havalenin de olmadığı anlaşıldığından sanığın mahkumiyeti yerine sanığın çelişkili beyanları esas alınarak yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekili ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.