Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/8505 E. 2014/2295 K. 10.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/8505
KARAR NO : 2014/2295
KARAR TARİHİ : 10.02.2014

Tebliğname No : 15 – 2011/247171
MAHKEMESİ : Manisa 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05/05/2011
NUMARASI : 2010/903 (E) ve 2011/304 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık (Değişen suç vasfı nedeniyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma)

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehin etmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkâr etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın şikâyetçiye ait işyerinde pazarlama elemanı olarak işe başladığı, şikâyetçinin işyerindeki malları alarak kimlik ve adresleri tespit edilemeyen isim ve adreslere pazarlayıp teslim ettiğinden bahisle satış fişi düzenlediği, sonrasında işten ayrıldığı, şikâyetçinin satış fişlerindeki isim ve adresleri tespit edemediğinden tahsilât yapamadığı olayda,
Sanığın tek eyleminin ikiye bölünerek hem beraat hem de mahkûmiyetine karar verilmek suretiyle hükmün karıştırılması,
Kabule göre de;
Sanığın soruşturma safhasında şikâyetçinin zararını karşılayacağını beyan etmesi, şikâyetçinin ise soruşturma safhasında zararının ifadeden önce sanığın yakınları tarafından giderilmesinden dolayı şikâyetten vazgeçmesi nedeniyle TCK’nın 168. maddesinin uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığının tartışılmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,10.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.