Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/8363 E. 2013/18484 K. 26.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/8363
KARAR NO : 2013/18484
KARAR TARİHİ : 26.11.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; katılanın, ortak bir tanıdıkları vasıtasıyla tanıştığı sanık … ile gayri resmi olarak evlenmek istediği, sanık … ile damadı olan diğer sanık …’in, katılanın resmi nikah yapamayacağını söylemesi nedeniyle, garanti altında olması için … adına ev alması halinde kabul edeceklerini söyledikleri, bunun üzerine katılanın …’de sanık … adına bir ev satın aldığı, yine bu amaçla sanıkların telkin ve istekleri doğrultusunda sanık …’in Bağ-kur primlerinin bir kısmını yatırdığı, sanık …’in katılanın Didim’deki evine giderek dört ay kadar katılanla birlikte yaşadığı, bu süre sonunda önceden diğer sanık … ile aralarında anlaştığı şekilde katılanı terk ettiği iddiasıyla yapılan yargılama sonucunda; sanık …’in savunmalarında, katılanın kendisiyle birlikte olmak istediğini, ancak resmi nikah yapamayacağını söylemesi üzerine, kendisini garantiye almak için adına bir ev almasını istediğini,
katılanın da kabul ederek …’den bir ev satın aldığını, şartını yerine getirmesi üzerine dört ay boyunca katılanın Didim’deki evinde eşi gibi yaşadığını, daha sonra damadı olan sanık …’in hastanede yatması sebebi katılan ile birlikte …’ye geldiklerini, bir süre sonra katılanın sıkıldığını söyleyerek Didim’e döndüğünü, üç ay boyunca sürekli katılanı aradığını fakat ulaşamadığını, Didim’e gittiğinde de katılanın kendisini eve almadığını ve evde başka bir kadının olduğunu, katılanı dolandırmak kastıyla hareket etmediğini, gerçekten bir eş olmayı düşündüğünü beyan ettiği, diğer sanık …’in de aynı doğrultuda ifade verdiği, katılanın da sanık … ile karı koca gibi birlikte yaşadıklarını kabul ettiği anlaşılmakla; sanıkların savunmalarının aksine, dolandırıcılık kastıyla hareket ettiklerine dair delil bulunmadığından ve suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığından verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 26/11/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.