Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/8352 E. 2014/1749 K. 03.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/8352
KARAR NO : 2014/1749
KARAR TARİHİ : 03.02.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/27440
MAHKEMESİ : İzmir(Kapatılan) 8. Çocuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/06/2009
NUMARASI : 2007/292 (E) ve 2009/295 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Zilyedin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden almak hırsızlık suçunun temel şeklidir. Taşınır malın alınmasının suç oluşturabilmesi için, zilyedin rızasının bulunmaması gerekir. Güveni kullanma suçunda ise, başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkar eden kişi, şikayet üzerine cezalandırılmaktadır. Zilyetlik rızayla faile devredilmelidir.
Mağdurun olay tarihinde okulundan çıktıktan sonra eve gitmek üzere servis beklediği sırada suça sürüklenen çocuğun yanına gelerek ağabeyini aramak için cep telefonunu istemesi üzerine, mağdurun daha önce tanımadığı suça sürüklenen çocuğa cep telefonu verdiği; ancak cep telefonunu konuşmak için alan suça sürüklenen çocuğun oradan uzaklaştığı, bir süre sonra gelerek söz konusu cep telefonunun tanımadığı bir kişi tarafından kendisinden zorla alındığını söyleyerek şikayetçiye telefonunu iade etmeyerek güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuğun yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Suça sürüklenen çocuğun kullandıktan sonra iade etmek üzere aldığı cep telefonunu geri vermeyerek uhdesinde bulundurması şeklinde gerçekleştirdiği eyleminin, zilyetliğin tam olarak devredilmemesi nedeniyle hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması,
2- Kabule göre de; hükmolunan adli para cezalarının 5237 sayılı TCK’nın 52/4.maddesi gereğince taksitlendirilmesi konusunda bir karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, CMUK’nın 326/son maddesi gereği sonuç ceza miktarı itibariyle suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 03.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.