Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/8185 E. 2014/1611 K. 30.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/8185
KARAR NO : 2014/1611
KARAR TARİHİ : 30.01.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/299987
MAHKEMESİ : İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/04/2010
NUMARASI : 2008/187 (E) ve 2010/377 (K)
SUÇ : Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanıkların, katılan şirketin İzmir’de bulunan deposunda çalıştıkları, bu kapsamda sanık S.. B.. ile sanık Ş.. D..’in satış ve pazarlama, sanık A.. T..’ın ise depo ve idari işler sorumlusu olarak görev yaptıkları, şirket yetkililerinin 29-30 ve 31 Ocak 2007 tarihlerinde yaptıkları denetimlerde depo stok kartında yazılı mallar ile fiilen depoda bulunan malların sayım ve tartımında 118.232 kilogram pik açığının çıktığı somut olayda; denetim raporu ile alınan bilirkişi raporunda şirketin İzmir deposunda bulunması gereken mallarda eksiklik olduğunun bildirilmesine rağmen şirket merkezindeki muhasebe kayıtları ile İzmir’deki şubenin muhasebe kayıtlarının karşılaştırılıp uyumlu olmaları halinde fiilen depoda bulunan malların sayım ve tartım sonuçlarının değerlendirilmesi yerine sadece depoya ait kayıtların esas alınarak inceleme yapılması, sanıklardan S.. B.. ile A.. T..’ın birbirlerini suçladıkları da gözetildiğinde soruşturma aşamasında bilgilerine başvurulan İ. D.. ile B. A..’ın duruşmaya davet edilerek tanık sıfatıyla
dinlenmemeleri, katılan vekilinin verdiği şikayetten vazgeçme dilekçesinde sanık S.. B..’nın olayda hiçbir kusurunun olmadığının taraflarınca tespit edildiğinin bildirilmesi karşısında ise katılan nezdinde gerekli araştırma yapılarak şikayetten vazgeçmeye konu yeni delillerin bulunup bulunmadığı araştırılıp sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ile sanık S.. B.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.