Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/8136 E. 2013/18420 K. 26.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/8136
KARAR NO : 2013/18420
KARAR TARİHİ : 26.11.2013

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;
Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için, eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir.
Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak yada bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır.
Dolandırıcılık suçunun kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.
Somut olayda; sanık hakkında Bağ-Kur’lu olması nedeniyle yeşil kart alma hakkı bulunmadığı halde ilk önce … İlçe Kaymakamlığına her hangi bir sosyal güvenlik kurumuna dahil olmadığı yönünde beyanda bulunduğu, bu beyan üzerine yapılan araştırma sonucunda sanığa … Kaymakamlığınca 11.03.2005 tarihinde 477712 seri nolu yeşil kart verildiği, yapılan ihbar üzerine sanığın Bağ-Kur da kaydının bulunduğunun ve yeşil kart verilebilecek kişilerden olmadığının anlaşıldığı, bunun üzerine 14.04.2005 tarihinde sanığın yeşil kartının iptal edildiği, ikinci kez de … İlçesi Kaymakamlığına aynı şekilde beyanda bulunup yeşil kart talebinde bulunduğu sanığın … Kaymakamlığı tarafından 16.05.2005 tarihinde 566850 seri nolu yeşil kart verildiği fakat bununda 06.02.2008 tarihinde iptal edildiği, sanığın gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu bunun üzerine düzenlenen yeşil kartlarında içeriği itibariyle sahte resmi belge niteliğinde olduğu, fatura edilen 11757,29 TL paranın ilgili kişi veya kuruluşlara ödendiği ve kamu zararı oluştuğu sanığında bu suretle üzerine atılı suçu işlediği iddia edilmiş ise de, sanığın yeşil kart almak üzere … Kaymakamlığına yaptığı başvuru formuna eklediği SSK.gov.tr’den alınan bilgisayar çıktısını eklediği bu belgede arama kriterlerine uygun bir kayıtın bulunmadığının bildirildiği, Bağ-Kur sigortalı adına göre yapılan arama ve bilgisayar çıktısında ise, yine 1956 doğumlu, … bulunamadığı şeklinde bir ibarenin olduğu, bunun üzerine … kaymakamlığınca 11.03.2005 tarihli yeşil kart verilmesine ilişkin karar düzenlendiği, yine bilahare … İlçe Kaymakamlığından da sanık adına yeşil kart düzenlenerek verildiği, Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 28.03.2005 havale tarihli yazılarında SSK veya Bağ-Kur kapsamındaki işten ayrılması, prim ödenmiş yeterli gün sayısı bulunmaması gibi sebepler olsa dahi, kişinin 3816 Sayılı Kanunundan istifade edebileceği bildirilmiş, sanığın SGK ya 31.12.2005 tarih itibariyle 9550,11 TL pirim borcu bulunduğunun da 06.04.2009 tarihli yazı ile tespit edildiği,… Kaymakamlığının 30.01.2009 tarihli yazıları ile de belirtildiği üzere “sağlık güvencesinden istifade edememe, o kimsenin SSK veya Bağ-kur kapsamındaki işten ayrılması pirimi ödenmiş yeterli gün sayısının bulunmaması. Prim borçlarını ödeyememe gibi şartların 3816 sayılı Kanun kapsamında Yeşil Karttan faydalanmasına mani teşkil etmediği, … Kaymakamlığının yeşilkartın iptali ile
ilgili kararında gerekçe olarak Sanık …’ın mali ve sosyal durumu ile ilgili yapılan araştırmada ve beyanında hiçbir sosyal güvenlik kurumunun güvencesinde bulunmadığı, sağlık giderini karşılayacak maddi güce veya gelire sahip bulunmadığı anlaşılmış olup, kaymakamlıkça yine de yeşilkartın iptal edildiği, yeşilkartın verilmesine ilişkin mevzuata göre başvuru evraklarının ve şahsın durumunun kaymakamlıkça araştırılması yükümlülüğü olduğu halde bu konuda araştırma yapılmaksızın bilgisayar çıktıları üzerine sanığa söz konusu yeşil kartların verildiği, suça konu belgesinin başvurma dışında idareyi yanıltıcı hile anlamında bir eyleminin ve evrakının bulunmadığı, sanığa atılı dolandırıcılık ve sahtecilik suçunun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla sanığın beraatine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 26.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.