Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/8061 E. 2014/1439 K. 29.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/8061
KARAR NO : 2014/1439
KARAR TARİHİ : 29.01.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/341378
MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/06/2011
NUMARASI : 2010/478 (E) ve 2011/369 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın … Mah. .. sok. 31 numaralı apartmanın yöneticiliğini yaptığı, apartmanın elektrik tadilat işlemlerinin yapılması için katılan ile toplam 4.500 TL’ye anlaştığı, ve ilave çıkan işler de dahil olmak üzere apartmanın toplam 5.000 TL’lik tadilat işinin katılan tarafından yapıldığı, bu şekilde sanığın katılana toplam 5.000 TL borcu bulunduğu, sanığın borca ilişkin katılana sadece 1.500 TL verdiği, kalan kısmı ile ilgili olarak senetler verdiği, senetlerin ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiği, ancak icra takibine yapılan itiraz sonucu takibin de durduğu, sanığın bu arada ödemediği halde sanki ödenmiş gibi sahte olarak katılanın imzasını atıp gider pusulası tanzim ettiği ayrıca apartmana ait topladığı gelirleri, katılana ödemeyerek mal edindiğinin iddia edildiği somut olayda;
5237 sayılı TCK’nın 53.maddesi uyarınca sanığın belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasının kasten işlenen suçtan dolayı hapis cezası ile cezalandırılmanın kanuni sonucu olması nedeniyle infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
1-Sanık hakkında güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bakımından yapılan temyiz isteğinin incelenmesinde;
Sanığın, “apartmana ait paralar…. Bankası Dikmen Şubesi’ndeki apartman adına açtırdığım hesaba yatırdım, paralar bu bankadan sorulabilir, ayrıca defterler üzerinde tespit edilen silinti ve kazıntıları ben yapmadım” şeklinde beyanda bulunması karşısında; adı geçen banka şubesinden belirtilen şekilde hesap olup olmadığı, bu hesapta para bulunup bulunmadığı, verilen cevaba göre yeniden bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bakımından yapılan temyiz isteğinin incelenmesinde;
Ceza Genel Kurulu’nun 08/06/2010 tarihli ve 2010/11-98, 143 sayılı kararında da belirtildiği gibi, 5237 sayılı TCK’nın 43/1. maddesinde bulunan, “değişik zamanlarda” ifadesi nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için, suçların mutlaka değişik zamanlarda işlenmesi gerekli olup somut olayda, suça konu gider pusulalarının aynı anda düzenlenip düzenlenmediği araştırılarak aynı anda düzenlenmiş ise tek suç ayrı tarihlerde düzenlenmiş ise teselsül eden tek suç oluşacağı gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.