Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/7911 E. 2014/688 K. 21.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/7911
KARAR NO : 2014/688
KARAR TARİHİ : 21.01.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/14985
MAHKEMESİ : Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/11/2009
NUMARASI : 2009/138 (E) ve 2009/1352 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık (Değişen suç vasfı ile güveni kötüye kullanma)

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Somut olayda; sanığın, katılan ile internet vasıtasıyla tanışıp kendisini Mesut olarak tanıttığı ve kendisine uygun fiyatla araç bulduğunu söyleyerek katılanı Ankara’ya davet ettikten sonra aracı satacak şahsın acil paraya ihtiyacı olduğunu söyleyip katılanın yeğeninden 10.000 TL para alıp kaybolduğu şeklinde gerçekleştiği iddia edilen olayda sanığın adına gizleyerek katılana uygun fiyata araba satın alacağı konusunda kandırıp parasını alıp kaçtığı anlaşıldığından eyleminin kül halinde dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.