Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/7806 E. 2012/41709 K. 19.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/7806
KARAR NO : 2012/41709
KARAR TARİHİ : 19.09.2012

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Somut olayda; araçlarıyla seyir halinde bulunan müşteki ile sanığın aralarında yol vermeme nedeniyle çıkan tartışma sonrasında sanık …’in müştekiyi yumrukla vurmak suretiyle yaraladığı, ayrıca müştekinin aracını da tekmeleyerek zarar verdiği anlaşıldığından mahkemece mala zarar verme ve yaralama suçlarının oluştuğu yönündeki kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine ancak;
Sanık ile müştekinin yol vermeme yüzünden çıkan tartışma sırasında, müştekinin sanığa sinkaflı sözlerle hakaret ettiği ve sanığın da bunun üzerine müştekiyi yaraladığı, aracını da tekmeleyerek zarar verdiğinin iddia edilmiş olması, tanık Kadir Odabaşı’nın savunmayı doğrulayan anlatımları dikkate alınarak, olayda ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı tespite çalışılıp sonucuna göre, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulama alanı bulunup bulunmadığı ayrıntılı ve denetime olanarak verecek şekilde tartışılıp değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
5271 sayılı CMK’nun 231/6-c fıkrasında belirtilen zarar kavramının, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 11-250/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi belirlenebilir, ölçülebilir, somut maddi zarar olup manevi nitelikteki zararı kapsamadığı,
Sanığın sabıkasız olduğunun anlaşılması, yaralama suçunda dosyaya yansıyan, müşteki tarafından ileri sürülmüş ve belgelendirilmiş giderilmesi gereken ölçülebilir, belirlenebilir (somut) maddi bir zarar bulunup bulunmadığının müştekiye sorulup bir saptama yapılmadan ve manevi zararın ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği gözetilmeden, sanığın işlemiş olduğu yaralama eyleminden dolayı “zarar giderimi olmadığı” biçimindeki yetersiz gerekçe ile CMK.nın 231.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün, bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.