Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/7361 E. 2014/1514 K. 29.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/7361
KARAR NO : 2014/1514
KARAR TARİHİ : 29.01.2014

Tebliğname No : 15 – 2011/340783
MAHKEMESİ : Kadıköy 1 Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/05/2011
NUMARASI : 2007/1220 (E) ve 2011/860 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Öntan Apartmanının yöneticiliğini yapan sanığın, alınan kararların bina sakinleri arasında benimsenmeyip bazı kat maliklerinin bu kararlar doğrultusunda talep edilen aidatları ödememeleri nedeniyle çeşitli icra takipleri başlattığı, toplanan aidatları gerekli yerlere yatırmadığı, bina sakinlerine yapılan harcamaları ve evrakları ibraz etmediği gibi harcamaları izah edemediği, makbuz ve faturaları ibraz etmemesi nedeniyle yapılan inceleme sonunda 2005 yılında 21.500 TL, 2006 yılında ise 17.145 TL ‘nin uhdesinde görünmesi nedeniyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda, sanığın yargılama sırasında Sulh Hukuk Mahkemesi dosyasına ibraz ettiğini söylediği belge ve faturalar ile bilirkişi raporu ibraz etmesi karşısında sanık ile katılanlar arasında Kadıköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/1277 esas sayılı alacak davasına ilişkin dava dosyayı getirtilip düzenlenen bilirkişi raporu incelenip gerekirse yeniden 3’lü bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.