Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/5170 E. 2014/70 K. 13.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/5170
KARAR NO : 2014/70
KARAR TARİHİ : 13.01.2014

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık (Değişen suç vasfına göre hırsızlık)
HÜKÜM : Mâhkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Şikayetçinin olay günü …plakalı motorsikleti ile yanında arkadaşı … ile birlikte gezdikleri sırada, sanığın, kendilerini Babadan isimli lokantaya davet etmesi üzerine, söz konusu lokantaya geldiklerinde, sanığın, şikayetçiye “motorsikleti uygun bir yere park edeyim” diyerek anahtarları istediği ve şikayetçinin anahtarları bu amaçla sanığa teslim ettiği; ancak sanığın, motorsikleti alarak olay yerinden uzaklaştığı, şikayetçinin sanığı telefon ile aradığında ulaşamadığı, şikayetçiye ait motosikletin, 23/08/2008 tarihinde Manisa İli Gölmarmara İlçesindeki otobüs garajı civarında plakaları koparılmış ve kontak anahtarının üzerinde bırakılarak terk edilmiş vaziyette bulunduğunun, bu şekilde sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Hırsızlık suçunun oluşabilmesi için; menkul bir malın, sahibinin rızası dışında alınması, mal üzerinde şikayetçinin zilyetliğine son verilmesi, suç konusu eşya üzerindeki zilyetlikten doğan tasarruf haklarını kullanmasının da olanaksız hale getirilmesinin gerekeceği, somut olayda; sanığın park edeceğini söyledikten sonra şikayetçinin rızası dahilinde aldığı motorsikleti iade etmeyerek olay yerinden uzaklaşması şeklinde gerçekleştirdiği eyleminde, zilyetliğin geçici olarak devredildiğinin anlaşılması karşısında; hırsızlık suçunun oluştuğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezalarıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCY’nın 53/1. maddesinin “a,b,c,d,e” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin üçüncü fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olduğundan hükmün, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, “5237 sayılı TCK’nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” denilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.