Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/5164 E. 2014/164 K. 14.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/5164
KARAR NO : 2014/164
KARAR TARİHİ : 14.01.2014

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma, hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkâr etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanık …’ın, katılan … fabrikalarında depolama ve sevkiyat bölümünde formen, sanık …’nın ise işçi olarak çalıştığı ve nakliyecilik yapan diğer sanıklar …, …, … …, … ve … ile anlaşarak fabrikalara gelmesi gereken paletlerin fabrikaya girişi yapılmadan irsaliye makbuzlarını imzalamak sureti ile alınmış gibi göstererek paletleri fabrika dışında sattıkları ayrıca yine fabrikalara iade olarak gönderilen deterjan ve çocuk bezlerinin kolilerinin de içlerini boşaltıp dışarıda sattıkları ve bu malları teslim edilmiş gibi gösterip katılan şirketten 1400 adet palet mal alarak toplam 21.000 TL zararı oluşturdukları şeklinde gerçekleştiği iddia edilen olayda;
1)Sanıklar … ve … hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanıkların eylemlerinin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık … ve … müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2)Sanık … hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Sanık müdafiinin temyizinin kapsamına göre vekâlet ücreti ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
1136 sayılı Kanun’un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına “Sanığın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 500 TL vekâlet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesi” fıkrasının eklenmesi suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3)Sanıklar …, …, …, …, …, … hakkında kurulan hükümlerinden,
A)Sanık … hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Sanığın, hükümden sonra 29.04.2010 tarihinde öldüğünün UYAP üzerinden MERNİS’ten temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında, hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
B)Sanıklar …, …, …, …, … hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanıkların hırsızlık suçunu işlediklerine dair kesin, şüpheden uzak, inandırıcı delil elde edilemediği gözetilmeden beraatları yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …, sanık … ve müdafii, sanık … ve müdafii, sanık … müdafii ve sanıklar Nusret ve Hızır müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.